Hatta bu hareketlerin büyük kısmı siyaset sahnesinde “Avrupa Birliği karşıtlığı” temelinde kendisine yer açıyor. Avrupa aşırı sağı ve popülist partileri İslam ve göçmen karşıtlığında mutabıklar. ABD’de “alternatif sağ” olarak nitelenen yeni popülist hareketin ideologları arasında yer alan Steve Bannon’ın Avrupa aşırı sağı ile bütünleşme çabalarıysa dikkat çekici.
Trump’a seçim kazandıran popülist seçim kampanyasının mimarı olarak bilinen Bannon, ‘alternatif sağ’ın yayın organı “Breitbart News”in de yöneticisiydi. Bannon bir süre Trump’ın Beyaz Saray Baş Stratejisti olarak çalıştı. Bannon Beyaz Saray ve Breitbart’tan kovulduktan sonra bütün mesaisini Avrupa aşırı sağ partilerini bir cephe halinde birleştirmek için harcıyor.
Bannon, Batı uygarlığını “Beyaz, Hıristiyan-Yahudi” olarak temellendiriyor. Bannon’ın söylemlerinin Avrupa’nın göçmen karşıtı ve İslam karşıtı hareketlerde karşılığı var. İtalya’dan İspanya’ya, Fransa’dan İngiltere’ye, Hollanda’dan Macaristan’a, kadar Avrupa’nın popülist liderleriyle ilişki kurmayı başaran Bannon bazı partilere danışmanlık hizmeti bile veriyor. Bannon’un yakın hedefi popülist sağ partilerin bu hafta yapılacak “Avrupa Parlamentosu” seçimlerinden başarıyla çıkmaları. 751 üyeli parlamentoda merkez sağ ve sol partiler iki en büyük bloku temsil ediyorlar. Bannon popülistleri üçüncü büyük grup olarak görmek istiyor.