Ekim ayı başlarında, ‘Beyaz’ bir Amerikalı, 64 yaşındaki Stephen Paddock, Las Vegas’ta 59 kişiyi katlettiğinde de sivillerin ateşli silahlara erişimiyle ilgili tartışmalar yaşanmıştı. Her katliam sonrasında yoğunluk kazanan tartışmalar kısa sürede sönümleniyor ve silah erişimine kısıtlama içeren yasal değişiklik önerileri akamete uğruyor. Yine ‘Beyaz’ bir Amerikalı, 26 yaşındaki Devin Patrick Kelley, Teksas’taki bir kilisede pazar ayini yapan topluluğa ateş açarak 26’sını katletti. Kendisi de silahlı bir sivil tarafından öldürülen saldırgan geride not bırakmamış ise motivasyonunu öğrenemeyeceğiz. Las Vegas’ta da tam olarak aynı şey oldu. Bireysel silahlanma ” Cumhuriyetçiler” ve “Demokratlar” arasında uzun süredir polemik konusu. Cumhuriyetçiler sözde silah haklarını adeta ‘ulusal’ ve ‘dinsel’ hak gibi görüyorlar. Hatta Amerika’nın kurucu değerleri arasında sayıyorlar. Bu yüzden kişisel silah erişimine sınırlama getirilmesine şiddetle karşı çıkıyorlar. Elbette “Cumhuriyetçiler” içinde sınırlamayı savunanlar olduğu kadar, “Demokratlar” içinde de sınırlamaya itiraz edenler var. Öyle olmasaydı, Demokratların “Kongre”de çoğunluğu ellerinde tuttukları dönemlerde mesele çözüme bağlanırdı. Nitekim Obama çok istediği halde silah lobisi engelini aşamadı. ABD’deki etkili silah lobilerinden “NRA(Ulusal Silah Birliği)”, Trump’ın 2016’daki seçim kampanyasının bağışçıları arasındaydı. Bireysel silahsızlanmaya ilişkin tartışmalar sırasında Trump’ın sessiz kalmasının sebebi bu. Teksas’taki katliamı Tokyo’da haber alan Trump yaptığı açıklamada saldırganın ‘çok dengesiz, çok sorunlu bir kişi’ olduğunu belirterek “Bu silahlarla ilgili bir konu değil. Neyse ki karşı tarafta da elinde silah olan biri vardı” dedi. ABD kişisel silah sahipliği ve askeri harcamalarda dünya birincisi. 2016’da ABD’nin askerî bütçesi 600 milyar doları geçti. ABD’yi 215 milyar ile Çin, 69.2 milyar dolar ile Rusya takip ediyor. ABD’de 100 kişiden...