“İmparatorluk” ve “Ulus-devlet” ikilemi içerisinde sıkışıp kalan ABD dünyanın değişen gerçeklikleriyle de savaş halinde. Dahası, ABD kurguladığı ‘sahte gerçeklik’ anlatısını dünyanın gerçekliklerinin yerine ikame etme kibrini sürdürmekten vazgeçmiyor. ‘Dünya Düzeni’nden ABD’nin sorumlu olduğuna dair bir anlatı “Soğuk Savaş” döneminden bu yana Amerikan jeopolitiğinin dayandığı temel bir varsayım oldu. Bu varsayımın “Amerikan Müdahaleciliği”nin meşrulaştırılmasında sıklıkla kullanıldığını belirtmek gerekiyor.
Yeri gelmişken ABD Başkanlarından George W. Bush’un beyni olarak anılan Cumhuriyetçi stratejist Karl Rove’a atfedilen bir alıntıyı hatırlatmak istiyorum. “Gerçekliğe dayalı-toplum” kavramıyla ilgili olarak bir gazeteciyle yaptığı tartışma sırasında Rove bakın neler söylemiş:
“Dünya artık böyle çalışmıyor. Şimdi biz bir imparatorluğuz ve harekete geçtiğimiz zaman kendi gerçekliğimizi yaratıyoruz. Ve siz bu gerçekliği analiz ettiğiniz sırada, biz bir daha harekete geçerek yeni gerçeklikler...