19. Yüzyıl başlarından itibaren Osmanlı İmparatorluğu parçalanma
sürecine girdi ve aynı yüzyılın sonlarında “Avrupa'nın hasta adamı”
olarak ilan edildi. 1820'ler ve 1830'lardaki Yunan ve Sırp
bağımsızlığını 1877'deki Bulgar bağımsızlığı izledi. 1908'de
İngiltere ve Rusya arasında Osmanlı topraklarının paylaşılmasını
içeren bir gizli anlaşmanın yapıldığı haberi parçalanma korkusunu
derinleştirdi ve “İkinci Meşrutiyet” bu atmosferde ilan edildi.
İtalyanlar 1911'de Trablusgarp'a asker çıkardılar ve ardından 12
Adalar'ı işgal ettiler. Sırplar, Bulgarlar, Yunanlılar İtalyan
işgalini fırsat bilerek Osmanlı'ya savaş açtılar. Eski Osmanlı
başkenti Edirne bile düşman eline geçti. Doğudan ve batıdan
mengeneye alınan Osmanlı İmparatorluğu'nun merkezi toprakları
Anadolu ve Trakya da tehdit algılaması en üst seviyelere çıktı.
Yüzbinlerce insanın yurtlarından koparıldığı “Balkan Bozgunu”
bilinmeden ne “Çanakkale ruhu” anlaşılabilir, ne de “Ermeni
tehciri” anlaşılabilir.