Önceki yazımda Amerikan kara suları üzerinde düşürülen “Çin Balonu”nun ABD ve Çin arasındaki “Büyük güç rekabeti” bağlamında veya “Yeni Soğuk Savaş” kapsamında yorumlanması gerektiğine dikkat çekmiştim. ABD’deki iki partili “Anti-Çin Partisi”nin “Acilciler” kanadıysa bu vakayı ‘Çin Korkusu’nu derinleştirmek için bir araç olarak kullanıyor. Washington’da bu balonun “Casus Balon” olduğu konusunda “iki partili” bir görüş birliği var.
Çin, jandarmalığını ABD’nin yaptığı küresel ekonomik sistemin içinde yükselen bir güç. Eski Soğuk Savaş’taki eski düşman “Sovyetler Birliği”yse bu sistemin dışında kalmıştı. ABD ve Çin ekonomilerinin iç içe geçmiş olması “Anti-Çin Partisi”nin çözmesi gereken yaman bir çelişki. Çin’in Avrupa ekonomileriyle sıkı biçimde bağıntılı olmasıysa bu çelişkiyi daha derinleştiriyor.
ABD hem “Asya ana karası”nda, hem “Pasifik okyanusu’nda Çin’in nüfuz alanını kısıtlamak istiyor. Dolayısıyla ABD bölgedeki birçok ülkenin Çin ile yaşadığı ihtilafların derinleşmesi için çalışıyor. Avustralya ve Japonya’nın askerî harcamalarını artırmaları bu bağlamda önem kazanıyor. Savaş karşıtı bir Anayasa’ya sahip olan Japonya’nın yeni güvenlik stratejisinin...