Daha iyi bir yaşam için Asya'dan, Afrika'dan, Ortadoğu'dan
“Avrupa”ya ulaşmak için “Akdeniz”de ölmeyi göze alan insanların
dramına uzun süredir tanık oluyoruz. Binlerce göçmen çürük
teknelerle, botlarla, bozuk can yelekleriyle çıktıkları umut
yolculuğunda yitip gitti. En son, Suriyeli “küçük Aylan”ın sahile
vuran minik cesedinin görüntüleri yürekleri yaktı. Suriye'deki iç
savaşın ne kadar yıkıcı olduğunu bu hazin görüntü hafızalarımıza
kazıdı. Aileden geriye sadece gözü yaşlı bir baba kaldı. Aylan,
kardeşi ve annesi sağ olarak Suriye'den çıkmayı başardı ama
ülkelerine ölü olarak döndüler. 250 bin insanın can verdiği bu
kirli savaşa dair hiçbir görüntü küçük Aylan kadar etkileyici
değildi.
Diktatörlerin, dizginsiz muhterislerin, saltanat düşkünlerinin,
vahşi kapitalistlerin, uluslararası silah tekellerinin, çıkar
şebekelerinin, yaşatmaya değil öldürmeye odaklanmış canilerin,
etnik çılgınların ve mezhepçi fanatiklerin tarumar ettiği
hayatların minyatür resmidir küçük Aylan. 21. yüzyılın insanlık
vicdanına seslenen bu küçük hatibin verdiği ders umarım bu kirli
savaşın son bulması için vesile olur.