ABD’nin son Şam Büyükelçisi Robert Ford geçenlerde “Anadolu Ajansı”na yaptığı açıklamalarda, “Bence Washington’ın geneli ve Washington’daki pek çok analist, Amerika’nın YPG ile ilişkisinin Türkiye’yi ne kadar kızdırdığını anlamıyor” demiş. Büyükelçi Türkiye’nin Suriye’deki güvenlik endişelerini Washington’ın ciddiye almadığını kaydediyordu.
“NATO”da sözde müttefik olduğumuz ABD’nin Suriye’deki davranışlarından öğreneceğimiz pek çok şey var tabii. Dünyanın öbür ucundaki ABD’nin Suriye’de yapmaya çalıştığı şeyin Amerikan halkının çıkarlarıyla ilgisi yok. Buna karşın sınırlarındaki gelişmeler Türkiye’nin ulusal çıkarlarıyla çok yakından ilgili. İsrail’e odaklı ABD’nin aldırış etmediği gerçeklik, bu.
Dünyanın birçok ülkesindeki kamuoyu araştırmaları ABD’nin müttefiklik ilişkisinin “güven verici” bulunmadığına dair sonuçlar veriyor. ABD’nin bu sonuçları değiştirmek gibi bir gayreti de görülmüyor. Kendini Dünyanın tek hegemonu olarak gören ABD, müttefiklik halkasında yer alan her ülkeyi “uydu ülke” gibi görüyor. Suud-i Arabistan’ın Çin ile kurduğu yeni ilişki biçimi...