“G20 Zirvesi”nde gerçekleşen bir toplantıda “Koç Holding” yönetim kurulu üyesi Ali Koç kapitalizmi eleştiren süpriz bir konuşma yaptı. Koç konuşmasında, “Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir” demişti. Kapitalizme içerden gelen bu tepki iş çevrelerinde geniş yankı buldu. Aslında, kapitalizme içerden tepkiler bir süredir Batı dünyasında dillendiriliyor, hatta kapitalizmin kıyametine dair çeşitli senaryolar bile tartışılıyor.
Bugünkü dünyanın-yaşanan savaşlar dahil-bir çok sorununun doğrudan ya da dolaylı şekilde kapitalizmle ilişkili olması bu tartışmaları elbette önemli kılıyor. Ondan önce kapitalizmin ve 'serbest pazar ideolojisi'nin insanlığın keşfettiği en iyi ekonomik sistem olduğu dini inançmış gibi dayatılmıştı. İnsanlık şimdi, içine sokulduğu bu kutunun içinde düşünmekten kurtulmaya çalışıyor.
Kapitalizm, dünya nüfusunun yüzde 1'inin küresel servetin yaklaşık yarısını kaptığı bir aşamaya geldi. Dünya nüfusunun en alttaki yarısının(üç buçuk milyar kişinin) serveti, dünyanın en zengin 85 kişisinin servetine eşit. Servet ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin yol açtığı sorunlar ise giderek derinleşiyor. Bunun, emperyalist politikaların yol açtığı türden bir geritepkisi olacak ve oluyor da.