1992’de ABD Başkanı George Herbert Walker Bush, 22 Kasım 1963’te gerçekleşen “Kennedy Suîkâsti”ne ilişkin soruşturma belgelerine 25 yıllık yayın yasağı getirilmesini onaylamıştı. Suîkâstin perde arkasıyla ilgili olarak “CIA”in bazı suçlamalara muhatap olduğunu hatırlatmakta yarar var. Dolayısıyla, 1976-1977’de CIA Başkanlığı da yapan ABD Başkanı George. H. W. Bush’un böyle bir karara imza atmış olmasının ayrı bir anlamı var.
Yayın yasağı 26 Ekim 2017’de son buluyordu. ABD Başkanı Trump 3 bin civarında gizli belgenin serbest bırakılacağını duyurmuştu. Trump bazı belgeler üzerindeki gizlilik kararının devam edebileceği imasında da bulunmuştu. Medyada “CIA” başta olmak üzere istihbarat ve güvenlik kuruluşlarının belgelerin tümüyle yayınlanmasından yana olmadığına dair duyumlar yer almıştı. Buna göre “CIA”, Trump’tan bazı belgelerin gizli kalmasını istemişti. Bu yüzden Trump’ın bütün belgelerin yayımlanmasına izin vermeyebileceği uyarısında bulunanlar oldu.
Uyarıların haklı olduğu anlaşıldı. Suîkâst belgelerinin sadece 2800’ü yayımlandı. “Beyaz Saray”, gizli tutulan bazı belgelerin ‘Ulusal Güvenlik” gerekçeleriyle gözden geçirilmesi için 180 günlük süre tanındığını açıkladı. Trump bu dosyaların serbest bırakılmasını neden geçici olarak engellediğini açıklayan bir not da yayımladı. Trump ulusal güvenlik ve dış ilişkilerle ilgili endişeler nedeniyle bazı bilgilerin yeniden düzenlenmesinin önerildiğini belirterek, “Bugün ülkemizin güvenliğine potansiyel olarak geri dönüşü olmayan bir zarar vermemek için bu redaksiyonları kabul etmekten başka seçeneğim yok” dedi.
180 günlük sürenin sona erdiği 26 Nisan 2018’de de bu belgelerin yayınlanacağından kuşku duyuluyor. 25 yılda yapılmayan işlemin 180 gün içinde yapılacağı pek inandırıcı bulunmuyor. Yayınlanan yeni suîkâst belgeleri de aslında Amerikan kamuoyunun şöyle ya da böyle vakıf olduğu eski bilgileri içeriyor. Belgelerle ilgili tartışmalar devam edecek tabii ama suîkâstin perde arkasında saklı olan gerçekler konusunda iyimser bir hava oluştuğu söylenemez.
26 Ekim’den önce bazı yorumcular, “CIA” ve “FBI”ın isteğiyle gizli tutulacak kayıtların yayınlanan dosyalardan çok daha önemli hale geleceğine dikkat çektiler. Öte yandan Bu kayıtların daha çok, mahkemeye çıkarılmak üzereyken öldürülen katil zanlısı Lee Harvey Oswald’ın suîkâstten önce Meksika City’ye yaptığı gizemli seyahatle ilgili olduğu sanılıyor.
“Kennedy Suîkâsti” araştırmalarıyla tanınan Jefferson Morley’in Ekim 2017’de yayınlanan ve CIA’in meşhur şeflerinden James Jesus Angleton’ın hayatını konu alan “The Ghost: The Secret Life of CIA Spymaster James Jesus Angleton” başlıklı yeni kitabında ilginç bilgiler veriyor. Morley, Angleton’un Oswald’ın Meksika’daki faaliyetlerini yakından takip ettiğini kanıtlıyordu. Morley 25 Ekim 2017’de yayınladığı bir yazısında ise “Yeni kitabım The Ghost’da gösterdiğim gibi, CIA karşı istihbarat şefi James Angleton, Kasım 1959’dan Kasım 1963’e kadar Oswald’ın CIA’deki dosyasını kişisel olarak kontrol etti” diyordu.