“6 Şubat Depremleri”nin sonuçları hiç kuşkusuz daha yıllarca konuşulacaktır. Bu depremler ayrıca, içinde yaşadığımız dünyada “kapitalist gerçekçiliğin” insanı erdemlerinden soyarak nasıl büküp dönüştürdüğünün ve paraya tamahkârlığın nasıl korkunç bir yıkıma yol açtığının da hikâyesidir. Nerede okuduğumu hatırlamıyorum, belleğimde kaldığı kadarıyla fıkra şöyleydi: “Bir yaşlı balık, keyifli şekilde yüzen iki genç balığa yaklaşarak sevgiyle selam verdi. ‘Gençler, su nasıl bakalım’, diye sordu. Genç balıklar biribirilerine baktılar. Yaşlı balık ayrıldıktan sonra genç balık diğerine dönerek, ‘Su da ne’ diye sordu”. Fıkra bu kadar. Kıssadan hisse, içinde yaşadığımız dünyanın gerçekliklerini idrâk etmek ancak bilinç ile olur.
Thomas Stearns Eliot “Gerontion” başlıklı şiirinde “Erdemleri üstümüze salan bizim arsız suçlarımızdır” demişti. 6 Şubat sabahından itibaren on binlerce insanımızın yollara düşmesi kuşkusuz bir erdem dalgasıydı. Uzun yıllardır süregiden arsız suçlarımızın yol açtığı korkunç yıkım, neredeyse bilinç dışına itilen erdemlerimizi bir dalga gibi yeniden üstümüze salıverdi....