Paris'te gerçekleşen kanlı saldırılar, mülteciler dahil olmak
üzere Avrupa'da yaşayan müslümanların hayatlarını derinden
etkileyecek gibi görünüyor. Otoriter laikliğin resmi politika
olduğu Fransa'da müslüman banliyöler şiddetli bir gerilim yaşıyor.
Bu yüzden Fransız hükümetinin atacağı yanlış bir adım milyonlarca
Müslümanın yaşadığı bu ülkenin yanı sıra bütün Avrupa'da silsile
halinde vahim olaylara yol açabilir. Fransa'da göçmenlere karşı
sert önlemleri savunan ırkçı partiler yine sahneye çıktılar. Oysa
bu tür önlemler meseleyi çözmüyor, tam aksine zehirli bir hava
oluşturmak suretiyle nefret duygularını daha da derinleştiriyor.
Şiddet ve terörü yücelten örgütler ise böyle ortamlarda taraftar
buluyorlar. Önceki gün “Taraf”taki
yazısında Murat Belge bu gelişmeye
dikkat çekiyordu:
“Çeşitli Batı toplumlarında yerleşmiş Müslüman azınlıklar,
özellikle de onların genç kuşakları, Afganistan'da ya da Yemen'de
çekecekleri türden bir yoksulluk çekmiyor muhtemelen. Ama kültürel
aşağılanmadan, birinci sınıf insan muamelesi görmemekten ileri
gelen ve büyük bir ihtimalle çok daha şiddetli duygulara, tepkilere
yol açan bir yoksunlukla yüz yüze, her Allah'ın günü.”