Abdullah Muradoğlu Yeni Şafak Gazetesi

Putin “Büyük Petro”yu mu izliyor?

Bu aralar “Osmanlı-Rus savaşları”na odaklanmış bulunuyorum. 1711'deki “Prut Savaşı” karmaşık devletler oyununda ilginç bir örneklik teşkil ediyor. “Devletler Oyunu”nda, ister müttefik olsunlar...

28 Şubat 2016 | 432 okunma

Bu aralar “Osmanlı-Rus savaşları”na odaklanmış bulunuyorum. 1711'deki “Prut Savaşı” karmaşık devletler oyununda ilginç bir örneklik teşkil ediyor. “Devletler Oyunu”nda, ister müttefik olsunlar, isterse olmasınlar her bir devletin kendi çıkarları önde gelir. Osmanlı'nın Rusya ile savaşa girmesini destekleyenlerin başında İsveç Kralı Demirbaş Şarl geliyordu.
1709'da Poltava'da Rus Çarı I. Petro'ya yenilen Demirbaş Şarl, Osmanlı ülkesine sığınmıştı. Kurtuluşunu Osmanlı-Rus savaşında gören Şarl, bu savaşın olması için büyük çaba içindeydi. Avrupa'nın bir diğer büyük devleti Fransa'ysa İngiltere ve Hollanda'yla savaşmaktan bitap düşmüştü. İngiltere ve Hollanda'nın Baltık Denizi'ndeki Rus limanlarından büyük gelir elde etmesinden rahatsızdı. Bu yüzden Fransa, Şarl'ın Osmanlı nezdindeki girişimlerini destekledi.
Saldırgan bir politika izleyen Petro “Büyük Rusya”yı kurmak için Osmanlı Devleti'ni paramparça etmeyi kafasına koymuştu. Bizans'ı, Doğu Roma İmparatorluğu'nu canlandırmak istiyor, Osmanlı egemenliği altındaki Ortodoks Hıristiyan azınlıklarıysa isyan etmeye çağırıyordu. Kışkırtma gayet başarılıydı, Balkanlar'da Osmanlı'ya karşı birçok saldırı gerçekleşti. Kesenin ağzını açan Petro, Osmanlı'ya zarar veren her unsuru ihya ediyordu.
Osmanlı Devleti 1683'teki başarısız “Viyana Kuşatması”ndan sonra birkaç cepehede, tam 16 yıl savaştı. Ruslar bu zayıf anımızda Azak Kalesi'ni geçirdiler ve Osmanlı sınırlarını sürekli taciz ettiler. Burnu havadaki Petro, Kuzey Avrupa'nın en güçlü devleti olan İsveç'i yenmenin gururu içindeydi. Ancak Osmanlı bu savaşa çok iyi hazırlanmıştı. Eski Romalıların dediği gibi, zafer hazırlığı sever. Sefer öncesinde Osmanlı ordusunun ikmal hatlarında Rus yanlısı Rumlar, Ulahlar birçok sabotaj ve saldırı gerçekleştirdiler. Hatta Osmanlı'nın Eflak-Boğdan Prensi yaptığı Dimitri Kantemir bile alelacele Ruslara iltihak edecektir. Ancak İsveçliler, Ukrayna Kazakları, Polonyalılar, Kırım Tatarları, Nogay Tatarları ve Kiev muhafızı Josef Pototsky'nin komuta ettiği bir Leh-Tatar ordusu da Osmanlı Devleti'yle aynı safta yer aldılar.
Kibri sebebiyle yavaş hareket eden Petro ve ordusu 20 Temmuz 1711 Prut Nehri kıyısındaki bataklık araziye sıkıştırıldı. Bu savaşa katılan Yeniçeri Katibi Hasan Efendi'nin günlüğüne aktardığı ifadeyle, Çar ve ordusu azap çengeline asılı Çil kuşu gibi kıvranıyordu. “Büyük Rusya” hayali Prut bataklıklarına gömülmüştü. Ne olduysa oldu ayrı bir hikaye, ama Osmanlı ordusu başkomutanı Baltacı Mehmet Paşa, Petro'nun aman dilemesini kabul etti.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trump Amerika’yı ‘dışarı’ çıkarabilecek mi? 19 Kasım 2024 | 70 Okunma İsrail’e ‘koşulsuz destek’ Harris’e kaybettirdi 17 Kasım 2024 | 53 Okunma Demokratlar’ın “Ginsburg” sendromu! 12 Kasım 2024 | 40 Okunma Demokratlar “Trump şoku”nu atlatabilecekler mi? 10 Kasım 2024 | 67 Okunma Rusya ve Çin kimi ABD Başkanı olarak görmek ister? 05 Kasım 2024 | 182 Okunma