Hiç kuşkusuz 1 Kasım seçimlerinin yegâne galibi AK Parti.
Sonuçlar herkes için sürpriz oldu. Bir iki ufak tefek olay dışında
seçimlerin kavgasız gürültüsüz ve en önemlisi de şaibesiz bir
şekilde gerçekleşmesi sevindiriciydi. İktidar tıkanıklığının seçim
yoluyla aşılması ise ülkemizin ulaştığı düzey bakımından
önemli.
Seçimlerin muhalefet partileri dışında diğer kaybedenleri anket
şirketleriydi. Biri hariç, tüm anket şirketleri fena halde boşa
düştüler. Anketlere bakarak siyasi analiz yapmak artık bu seçimle
birlikte tarih oldu. Demek ki anket şirketlerinin de şapkalarını
önlerine koyarak ciddi bir muhasebe yapmaya şiddetle ihtiyaçları
var.
Peki ne oldu da, böyle oldu? 7 Haziran-1 Kasım arasında seçmenlerin
pek çok konuda kafası karıştı. Muhalefet partilerinin toplam olarak
AK Parti oylarından fazla oy almalarına rağmen mâkul bir iktidar
seçeneğini ortaya koyamamaları 1 Kasım seçimlerinin kaderini
değiştirdi. AK Parti ise 7 Haziran seçim kampanyasına kıyasla daha
pasif bir performans gösterdiği halde diğer bütün partilerin
toplamından fazla oy aldı. Bu çoğu kimse için şaşırtıcıydı. Siyaset
sosyolojisi açısından bunun akla uygun bir açıklaması olmalı.