ABD’de Netanyahu destekçisi Yahudi lobileri ile radikal Sağ çizgideki “Breitbart News” omuz omuza vererek “Müslüman Kardeşler”i resmî olarak ‘Terörist” ilan ettirmek için savaş veriyorlar. Sözkonusu gruplar, ‘terör’ ile “Müslüman Kardeşler(İhvan-ı Müslimin)” arasında bağıntı kurmanın anahtarı olarak, Trump yönetimini ‘Radikal İslamî Terör’ terimini kullanması için baskı altına almaya çalışıyorlar. “Beyaz Saray”dan tasfiye edilen eski Baş Stratejist Steve Bannon’un başını çektiği “Ulusalcılar” bu terimin kullanılmasının Ulusal Güvenlik Danışmanı General McMaster tarafından yasaklandığını ısrarla savunuyorlar.
McMaster ve ekibi, silah kullanmamış ve şiddete bulaşmamış bir hareketin ‘terörist’ olarak ilan edilmesinin bölgedeki aşırı grupları daha da güçlendireceği görüşünü paylaşıyorlar. Öte yandan bir din olarak İslamiyet’in terörizm ile ilişkilendirilmesini de çok sakıncalı buluyorlar. Karşıt görüşü seslendiren çevrelere göreyse İhvan’ın nihai hedefi IŞİD, El-Kaide ve Hamas ile aynıydı. “İhvan” da İslam devleti kurmak istiyordu ve bu yüzden ‘terörist’ ilan edilmeliydi.
Trump Başkanlık seçim kampanyasında “Müslüman Kardeşler”in” terörist örgütler listesine alınmasını sağlayacağını telaffuz etmişti. Ancak Başkan olduktan sonra tutumunu değiştirdi. Bu arada, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın “İhvan”ın terör örgütü ilan edilmesi için Washington’da lobi faaliyeti yaptıklarını belirtmek gerekiyor. Mısır’ın BM nezdindeki Büyükelçisi Amr Abdellatif Aboulatta, “Fox News”e yaptığı açıklamada İhvan’ın terörist ilân edilmesinin ileriye doğru atılmış olumlu bir adım olacağını söylemişti.
Trump, 22 Ağustos’daki “Afganistan konuşması”nda “Radikal İslami terörizm” terimini kullanmadı. İslamofobik çevreler yine McMaster’i suçladılar. Aynı yaklaşım “11 Eylül” saldırılarının yıldönümünde de sergilendi. Başkan Trump, Başkan Yardımcısı Mike Pence, Savunma Bakanı James Mattis ve Adalet Bakanı Jeff Sessions yaptıkları konuşmalarda bu terime yer vermediler. Kullanılan terimler daha çok, “bize saldıran teröristler”, “Kötü ve yıkıcı barbar güçler, “Korkunç düşmanlar” şeklindeydi. Bu gelişme “Breitbart News”de “Trump Amerika’ya saldıranların kimler olduğunu söylemedi” başlığıyla yer aldı.
“Breitbart”ta yer alan bir diğer haberdeyse, “ACT for America (Amerika için aksiyon)”dan Gabriel Brigitte, “Bu tam olarak Başkan Obama tarafından yapılabilecek bir konuşma” diyordu. Breitbart’a konuşan “Center for Security Policy(Güvenlik Politikaları Merkezi)” başkanı Frank Gaffney’ ise McMaster’i suçlayarak, Beyaz Saray’ın sözkonusu terminolojiyi kullanmamasının terörle mücadelede kilit bir başarısızlık unsuru olduğunu savunuyordu.
Amerikan Beyaz-Irkçıları ve Netanyahu yanlısı lobiler bu terimi resmî olarak kullanıma sokmak için niçin bu kadar uğraşıyorlar? “Şeytan ayrıntıda gizlidir” derler, “Radikal İslam” ve “Radikal İslami terörizm” terimi ile “İhvan” arasında kurulacak bağlantı aslında Katar ve Türkiye’yi hedef alıyor. Zaten sözkonusu gruplar Türkiye ve Katar’ın “İhvan”ı himaye ettiğini sürekli gündeme taşıyorlar. “İhvan” resmen ‘terör örgütü’ ilan edildiğinde Katar ve Türkiye’yi ‘teröre destek veren ülkeler’ olarak hedef tahtasına koyacaklar.