ABD Başkanı Trump’ın çelik ve alüminyum ürünlerine getirdiği ek gümrük vergilerinin “yeni ticaret savaşları”için başlama zili olduğunu herkes kabul ediyor. Ticaret savaşlarının sıcak savaşlara dönüşerek insanlığa büyük bir bedel ödettiğini de hatırlamak gerekiyor. Almanya ve İngiltere’yi “Birinci Dünya Savaşı”na sürükleyen, aralarında kıran kırana sürdürülen ticarî rekabet idi. Almanya’nın İngiliz sanayisine rakip olarak yükselişe geçmesi ve ardından bir deniz gücü kurmaya çalışması savaşı getirdi. Rekabet sadece Avrupa pazarlarını değil Asya ve Afrika pazarlarını da içeriyordu. Bu yüzden savaşın Avrupa’da başlayıp kısa süre içinde yine Avrupa’da son bulacağını düşünenler yanılmışlardı. II. Dünya Savaşı’ysa emperyalist devletler arasında birinci savaşla halledilememiş meseleler için sadece ikinci perdeydi.
Almanya’nın yükselişinin dünya gücü olan İngiltere ile kaçınılmaz bir savaşa yol açtığı fikri bugün bazı tarihçilere esin kaynağı oldu. Amerikalı Prof. Graham Allison, antik Yunan’daki “Peleponnes savaşları”nı kaleme alan Atinalı General Tukidides’in tarihini ana kaynak olarak kullandı. Yerleşik egemen güç Isparta ile yükselen Atina arasındaki rekabet yöresel ittifakları değiştirerek savaşlara yol açmıştı. Allison’a göre son 500 yıldaki 16 savaştan 12’si aynı nedenlerden ötürü çıktı. Dikkatlerin Allison’a çevrilmesine yol açan şey Tukidides’i Çin ve ABD arasındaki rekabeti açıklamada anahtar kavram olarak kullanmasıydı. Kitabının başlığını “Savaşa Doğru Giden Kader: ABD ve Çin Tikudides Tuzağını Aşabilirler mi?” diye koyan Allison, “Çin-ABD rekabeti savaşa yol açar mı?” sorusuna cevap arıyordu.
Trump’ın başlattığı ticaret savaşlarının Çin ile sınırlı kalmayıp birçok ülkeyi kapsaması, zate...