İsrail’de 9 Nisan’da yapılan seçimlerin sonuçlarına bakılacak olur ise hükümeti Netanyahu kuracak gibi gözüküyor. ABD Başkanı Trump, Netanyahu’nun iktidarı kaybetmemesi için çok şey yaptı. Suriye’ye ait Golan tepeleri üzerinde İsrail’in egemenliğini tanıyan Trump, “İran Devrim Muhafızları Ordusu”nu da yabancı teröristler listesine dahil etti. Trump’ın zamanlaması bu kararların bir seçim stratejisi çerçevesinde alındığını gösteriyor. Seçimden 2 hafta önce “Golan”, 1 hafta önceyse “Devrim Muhafızları” kararı Netanyahu’yu çok mutlu etti. Netanyahu, bir isteğini daha yerine getirdiği için Trump’a okkalı bir teşekkür gönderdi.
Trump, Netanyahu’ya verdikçe verdi. Oysa Trump almadan vermeyi seven biri değil. Ancak Amerikalılar Trump’ın Netanyahu’dan ne aldığını bilmiyorlar. Bazı yorumculara göre Trump 2020’deki Başkanlık seçimleri için “İsrail Lobisi”nin desteğini garanti etmiş olabilir. Asıl soru şu: Netanyahu ile Trump arasındaki paslaşma, İsrail seçimlerinden sonraya ertelenen sözde barış plânını nasıl etkileyecek? Trump’ın Golan kararından cesaret alan Netanyahu, seçimleri kazandıktan sonra Batı Şeria’yı ilhak edeceklerini söylemişti. Netanyahu ilhakın kademeli şekilde ve Trump yönetimiyle eşgüdüm içinde gerçekleştirileceğini de duyurmuştu.
Netanyahu büyük bir söz verdi. Bu sözü yerine getirmemesi durumunda, kuracağı koalisyon hükümetinin dağılma riski var. Muhalefet cephesi de büyük ölçüde, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinin ilhâkından yana. Bu yüzden siyasi rakipleri Netanyahu’yu sözünü tutması için baskılayacaklardır. Gelmiş geçmiş ABD Başkanları arasında “en İsrail yanlısı” ilân edilen Trump iş başındayken Batı Şeria’yı da aradan çıkar...