Suriye’ye yönelik hava saldırısının sembolik bir müdahale olduğu konusunda herkes ittifak halinde. Amerikan medyasına göre saldırı bir havai fişek gösterisi. Saldırının sonuçlarından Esed’in hoşnut kaldığı söyleniyor. Rus ziyaretçileri Esed’in ruh halinin çok iyi olduğunu aktardılar. ABD ile Rusya arasında sıcak bir çatışma çıkmasından korkuluyordu. Korkulan olmadı, akıllı füzeler Ruslar’ın bulunduğu üsleri es geçtiler. Batı medyasındaki yorumlara bakarsak ABD ve ortaklarının düzenlediği saldırılar, sahada hiçbir değişikliğe yol açmayan ‘kozmetik’ bir müdahale. Müdahalenin ‘kozmetik’ olarak kalmasında, ABD’nin Rusya ve İran ile doğrudan çatışmaya girmesini istemeyen Savunma Bakanı James Mattis rol oynamış. Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ise kapsamlı, yıkıcı bir saldırı istiyormuş.
Trump Clinton’u, Bush’u ve Obama’yı ABD’ye trilyonlarca dolara mal olan aptalca savaşlara soktukları için eleştirmişti. Bu yüzden Trump’ın “Suriye’deki askerlerimizi çekeceğiz” açıklamasının ardından saldırının gerçekleşmesi Trumpçı muhafazâkârları hayal kırıklığına uğrattı. Yazar Ann Coulter, Trump’ın eski mesajlarını sıralarken, Lucian B. Wintrich ise “Trump ilk yılını doldurduktan sonra: 1.3 trilyon dolar bütçe, Meksika duvarı yok, Suriye’de savaş var. Clinton gizli Başkan mı?” diye yazıyordu. Trump’ın tescilli şahinlerden Bolton’u Ulusal Güvenlik Danışmanlığına getirmesi, CIA Başkanı Mike Pompeo’yu ise Dış İşleri Bakanlığına önermesi 2016’daki portresiyle taban tabana zıt. Trump’ın ek gümrük tarifelerini sadece Çin’e hasretmesi, iptal ettiği “Trans-Pasifik Anlaşması”na geri dönmeye hazırlanması, Rusya ile ilişkilerin gerginleşmesi de Trumpçılar’ı rahatsız etti. Öyle ki Trump’ın ‘Derin Devlet’ tarafından rehin alındığını savunanlar oldu.