İran’daki protesto gösterilerine Trump’ın güçlü bir destek vermesi ABD’nin Tahran’a karşı çok daha sert bir politika takip edeceğinin bir göstergesi. Amerikan medyasındaki hakim görüş, Trump’ın Obama’nın İran politikasını tersine çevirdiği yönünde. Obama, 2009’da “Reformcular”ı destekleyen kitlesel gösterilere taraf olmamıştı. ABD Başkanı Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence, Obama gibi davranmayacaklarını ilân ettiler. “İran Nükleer Anlaşması” Obama döneminde gerçekleşmişti. Anlaşmaya en şiddetli tepkiyse İsrail lobisiyle İran karşıtı Neo-Con çevrelerden gelmişti. Anlaşmaya, Suudi yönetimi de tepki göstermişti. Trump geçtiğimiz Ekim ayında anlaşmadan desteğini çekerek topu ABD Kongresi’ne atmıştı. Trump’ın Kongre’ye verdiği mühlet 13 Ocak’ta sona eriyor. Tam da böyle kritik bir süreçte, İran’da sokak gösterilerin gerçekleşmesi tabii ki ilginç bir gelişme. Acaba Trump yönetimi bu gösterilerden nükleer anlaşma aleyhinde Kongre’yi etkilemek, diğer taraftan İran’a karşı daha sert bir politikanın uygulanmasını kolaylaştırmak amacıyla yararlanmak istemiş olabilir mi? Zaman çizelgesini geriye doğru sardığımızda bu konuda bazı ipuçları ortaya çıkıyor. Trump işbaşına geldiğinde, “CIA”in başına İran karşıtı sert tutumuyla bilinen Mike Pompeo’yu getirdi. Amerikan medyasında yer alan haberlere göre, CIA’in İran Masası’na ise “Ayetullah Mike” veya “Karanlık Prens” lakaplı Michael D’Andre getirildi. Söylentilere bakılacak olursa, CIA’nin “Terörle Mücadele Merkezi” eski Başkanı olan D’Andre din değiştirerek ‘Müslüman’ olmuştu. D’Andre’yı namaz kılarken gösteren bazı fotoğraflar da yayınlanmıştı. Önceki görevleri sırasında Ortadoğu’da CIA’in birçok gizli operasyonunu yönettiği belirtilen D’Andre’nın yeni görevinin İran’a karşı yeni bir stratejinin ipuçları olarak yorumlanıyordu. Kasım ayı başlarında CIA Başkanı Pompeo, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’ye bir mektup gönderdiğini...