İran Dış İşleri Bakanı Cevad Zarif’in Fransa’da gerçekleşen G7 Zirvesi’ne davet edilmesinin arkasındaki isim Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron idi. Macron, Washington ve Tahran arasındaki çatışmayı yumuşatmak amacıyla Zarif’i “G7”’nin yan toplantılarından birine davet etti. Ancak Macron’un Zarif ile Trump’ı görüştürme girişimleri akamete uğradı.
G-7 üyelerinden ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya 2015’de “İran Nükleer Anlaşması”nı imzalayan ülkeler arasında. Obama’nın imzaladığı anlaşmayı Trump bozdu. “İsrail Lobisi” ve “Suudiler” 2016’daki Başkanlık seçimlerini kazanan Trump’ın anlaşmayı bozması için yoğun çaba harcadılar. Netanyahu ile dostluğuyla da bilinen Amerikalı Siyonist milyarder Sheldon Adelson, Trump’ın seçim kampanyasına bu amaçla yüklü bağışlar yapmıştı.
Trump seçim kampanyasında “İran Nükleer Anlaşması”ndan ABD’nin imzasını çekeceğini vaat etmişti. Trump vaadini gecikmeli olarak, Mayıs 2018’de gerçekleştirebildi. Trump, “Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu”nun ve “ABD İstihbarat Topluluğu”nun aksi yöndeki raporlarına rağmen, İsrail’in İran’ın anlaşmayı ihlal ettiğine ilişkin iddialarını geçerli saydı. O günden bu yana, Washington ve Tahran arasında neler yaşandığını birlikte izliyoruz.
Trump, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile önkoşulsuz görüşebileceğini söylemişti. Macron’un Zarif’i G7’ye davet etmesinin arkasındaki motivasyon buydu. Trump ile Zarif arasında bir görüşme ihtimaliyse Binyamin Netanyahu’yu çok ürkütmüş. Netanyahu kanadı görüşmeyi engellemek için Trump ve Macron nezdinde girişimlerde bulunmuş. Netanyahu ayrıca ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve ve Dış İşleri Bakanı Mike Pompeo’dan yardım istemiş. Nitekim “Beyaz Saray” kaynaklı açıklamalarda Trump ile Zarif arasında görüşme planlanmadığı belirtilerek İsrail’in korkusu yatıştırıldı. 17 Eylül’de İsrail’de seçimler yapılacak. Bu yüzden Trump-Zarif görüşmesi Netanyahu için bir zayıflık olarak görülecekti.
Trump G7 Zirvesi’nde Mısır Devlet Başkanı General el-Sisi’yle yaptığı görüşmedeyse sözde Filistin barış plânının siyasi kısımlarını İsrail’deki seçimlerden önce açıklayabileceklerini söylemişti. Plânın İsrail’in işine gelmeyen kısımlarının açıklanmasının Netanyahu’ya zarar verme ihtimali var. Trump, Netanyahu’ya zararı dokunabilecek bir girişimde bulunabilir mi? Trump ve Netanyahu’nun kaderleri biribirine sıkı sıkıya bağlı. Nitekim Trump’ın Filistin Plânını yürüten isimlerden, Uluslararası Müzakereler Özel Temsilcisi Jason Greenblatt bir twett yayımlayarak plânın seçimlerden önce açıklanmayacağına karar verdiklerini duyurdu.
Trump Filistin plânının siyasi kısımlarının geçtiğimiz Nisan ayında gerçekleşen İsrail seçimlerinden önce açıklamayı düşünmüştü. Netanyahu’nun isteği üzerine Trump, plânın seçimlerden sonra açıklanmasına karar vermişti. Seçimlerden birinci parti olarak çıkan Netanyahu, hükümeti kuramayınca 17 Eylül’de bir erken seçim kararı daha alınmıştı.