ABD Başkanı Trump’ın “Yüzyılın Anlaşması” olarak niteleyerek övgüler düzdüğü “Filistin Plânı”nın Haziran ayında açıklanması bekleniyordu. Trump plânın açıklanmasını İsrail’deki 9 Nisan’daki erken seçimler nedeniyle ertelemişti. İki yıllık Trump dönemi İsrail için ne kadar çok iyi geçtiyse, Filistinliler için o kadar çok kötü geçti. “Gelmiş geçmiş en İsrail yanlısı ABD Başkanı” olarak anılan Trump’tan Filistinliler en ufak fayda görmediler. Tam aksine Trump, “Birleşmiş Milletler”in Filistinli mültecilere yaptığı yardımlardaki ABD payını bile durdurdu. Şimdiye kadar hiçbir ABD Başkanı Filistinliler’e bu kadar çok zarar vermemişti.
Trump, İsrail-Filistin meselesinin çözümü için çok iddialı bir plan ortaya atmış, bu planın yürütülmesi için damadı ve kıdemli Başdanışmanı Jared Kushner’i görevlendirmişti. “Ortadoğu Barış Heyeti”nin tamamen Yahudi asıllı ve İsrail yanlısı Amerikalılardan teşkil edilmesi plânın Filistinliler açısından hayırlı sonuç getirmeyeceğini gösteriyordu. Öte yandan ne Jared Kushner, ne Ortadoğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt, ne de Trump, sözde barış plânının “İki Devletli” çözümü içerip içermediğini bile söylemeye bir türlü yanaşmadılar.
Trump’ın tartışmalı Kudüs kararı yüzünden Filistin yönetimi “Kushner ve saz arkadaşları” ile teması koparmıştı. Dolayısıyla ‘Filistin Planı’ Filistinliler olmadan yürütülüyor. Aslında Trump ve Kushner de plânı Filistinlilerden çok Suudiler, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır ile yürütmeyi tercih ediyor. Trump, bu ülkeleri ‘Filistin Plânı’na razı edebileceğini düşünüyor.
“General Sisi diktatörlüğü” Trump tarafından büyük bir destek görüyor. Trump darbeyle gelen ve binlerce sivilin ölümünden sorumlu olan Sisi’ye ‘büyük adam’, ‘muhteşem adam’ diyerek övgüler yağdırıyor. Enver Sedat’ın İsrail’le barış anlaşması yaptığı 1979’dan itibaren Mısır her yıl ABD’den 1,3 milyar dolar askeri yardım alıyor. Bu para, askeri rejimin halka rağmen varlığını sürdürmesini de sağlıyor. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudiler ise ‘İran Korkusu’ sebebiyle ABD’ye mahkum durumdalar. Trump yönetimi döneminde Suudiler ve Emirlikler İsrail’le resmen olmasa bile arka kanallarda ilişkileri iyice pişirmiş görünüyorlar.
Trump’ın Filistin Planı’nın açıklanmasını Netanyahu’nun yeni Hükümeti kurmasından sonraya ertelediğinden söz etmiştik. Herkesin merakla beklediği plânı İsrail’de Netanyahu’ya yakınlığıyla bilinen “İsrael HaYom” gazetesi yayınlandı. Gerçi Netanyahu’nun Plânın her ayrıntısından haberdar olduğu çok belliydi. Hatırlayacak olur iseniz, Netanyahu 9 Nisan seçimlerinden sonra Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşimlerini de ilhâk edeceklerini söylemişti. Bu plânda Batı Şeria, tam da Netanyahu’nun istediği pozisyonda gözüküyor.
Plân’da gerçek bir Filistin devleti yok, Netanyahu’nun daha önce de tanımladığı gibi “eksi-devlet” var. Filistin yönetimi ne idüğü belirsiz bir organizasyona büründürülmüş. Şu tuhaflığa bakar mısınız, plânda ordu kurma hakkı bile verilmeyen Filistin’in dış düşmanlara(!) karşı savunmasını da İsrail Ordusu yapacak imiş. Üstüne üstlük Filistinliler bunun için İsrail’e ayrıca para ödeyecekler! Daha akla ziyan birçok madde var plânda ama boş verin gitsin!