Rebiülevvel ayının 12. gecesi dünyayı teşrif eden Peygamberimizi (s.a) anmaktan ziyade anlamaya ve O’nun ahlâkını hayatımıza taşımaya vesile olması niyazı ile “Mevlid-i Nebî” haftamızı kutluyorum.
Efendimizi anmayı, bir gün-gece/kandil veya hafta ile elbette sınırlayamayız; onu (s.a) hayatımızın her ânında ve her alanında örnek (rol model) almalı ve onun (s.a) gibi “yaşayan Kur’ân”lar olmalıyız.
Bu niyetle de, rasûl ve nebî Muhammed’in (s.a) Kur’ân ahlâkını ve güzel örnekliğini iyi tanımalıyız:
Kur’ân-ı Kerim’de: “Sizin için Allah Rasûlü’nde güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb 33/21); “Şüphesiz sen büyük/mükemmel bir ahlâk üzeresin.” (Kalem 68/4) buyurulur. Efendimiz de (s.a): “Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta, Husnü’l-Halk 8); “Beni Rabbim edeplendirdi… Ne de güzel edeplendirdi.” (Münâvî, Feyzü’l-Kadir, 1/224) buyurmuş ve şöyle dua etmiştir: “Allah’ım, beni ahlâkın en güzeline yönelt. Kötü ahlâktan uzaklaştır.” (Müslim, Sahih, Hadis No: 771). Hz. Âişe annemize (r.ânhâ) “Rasûlüllah’ın ahlâkı nasıldı?” diye sorulmuş, o da, muhteşem bir cevap vermiştir:
- ‘Siz Kur’ân’ı okumuyor musunuz? O’nun ahlâkı Kur’ân’dan ibaretti’. (Müslim, Sahih, Hadis No: 746)