Deprem, sel, yangın ve bulaşıcı hastalıklar gibi çeşitli felaketler vesilesiyle zaman zaman gündeme gelen ve uluorta tartışılan “kader” konusu, kritik bir meseledir. “İstiklal ve istikbal şairimiz” olduğu gibi aynı zamanda gerçek bir “İslâm şairi” ve “Kur’ân şairi” de olan Mehmet Âkif Ersoy, bu hassas konuyu Safahat’ında ashabı kiramın kader meselesine bakışını yansıtan bir olay üzerinden anlaşılır hale getirir:
Bir sefer sırasında, ordusunun, veba salgını olan şehre girmesini yasaklayan Hz. Ömer’e (r.a), komutan Ebu Ubeyde (r.a) sorar: “Ya Ömer! Allah’ın kaderinden mi kaçıyorsunuz?!” Hz. Ömer (r.a), “Evet!” der; “Allah’ın bir kaderinden öbür kaderine kaçıyoruz.” Merhum Mehmet Âkif, bu olayı şöyle şiire döker:
“Yarın dönün!” diye Ashâb’a emri verdi Ömer.
Ale’s-seher düzülürken cemâatiyle yola,
Ebû Ubeyde çıkıp: “Yâ Ömer, uğurlar...