Ramazan “diriliş ayı/aydınlığı”… Zaman akıp gidiyor; ömürler gün gün eriyor… Ahiret bilincinden yoksun olanlar için, korkunç bir tükeniş ve dehşet verici bir son bu… Allah’a ve Ahiret gününe iman edenler içinse, dünya bir imtihan yurdu, bir sürgün diyarı. Asıl varılacak yer; sılamız: Ahiret.
“Asıl hayat Ahiret hayatıdır” (Ankebût, 64).
Ve ölüm asla bir “son” değil; yeni bir başlangıç… Ebedi hayata yeniden doğuş; diriliş…
İşte Ramazan ayı, bu ebedi dirilişin habercisi. Sezai Karakoç’un ifadesi ile “Zaman, insanı hep ölüme doğru götürürken, Ramazan gelir, diriliş ayı başlar. Oruç ayı insanı ölüme değil, diriliş aydınlığına götürür… Oruç, insanı, yeniden var olma, yeniden yapılanma, yoğrulma yolunda bir ay süren bir çileye tâbi tutar…” “Kur’ân, namaz ve oruçta dirilen bir İslâm insanı olmak: İşte çağımız Müslümanının tek varoluş şartı…” (S. Karakoç, Samanyolunda Ziyafet)