Aşır Aşır Kur’ân dersimizde İslâmî davetin bazı ilkelerini belirleyen Nahl suresinin 125. âyetindeyiz:
“Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütlerle davet et ve onlarla en güzel şekilde mücadele et..”
Şeytanî güçlerin İslâm’ı ve Müslümanları boy hedefi haline getirdikleri, Dünya ve Türkiye Müslümanlarının çeşitli sorunlarla boğuşmakta olduğu, yeryüzünde hep Müslümanların kan ve gözyaşının akmakta olduğu bir süreçte İslâm’ı tebliğ ve temsil konumunda olan kimi ilim ve fikir insanının karşılıklı spekülatif ve sansasyonel söylemleri, uç ve uçuk beyanları ne yazık ki ortalığı toza-dumana boğmakta ve her duyarlı Müslüman gibi bizleri de üzmektedir.
Bu vesileyle, müfessirlerimizin Nahl/125. âyet bağlamında ortaya koydukları İslâmî davete dair bazı ilkeleri özetle hatırla(t)manın tam zamanıdır diye düşünüyorum:
Davet Allah yoluna yapılan bir çağrıdır; davetçinin şahsına/hizbine/milletine yapılan bir çağrı değil. Bu çağrı ile davetçinin Allah’a karşı görevini yapmaktan öte bir kazancı olamaz; onun ecri Allah’tandır.