Abdullah Yıldız Yeni Akit Gazetesi

Mescid merkezli hayatımız vardı

Geçen gün Serkan Akın kardeşimle kısa ama özlü bir muhabbet yaptık. Serkan Akın,  yeryüzünü Rabbimizin emrettiği gibi “i‘mâr” edip, “ma‘mûr” kılmaya ve böylece...

18 Aralık 2018 | 3.262 okunma

Geçen gün Serkan Akın kardeşimle kısa ama özlü bir muhabbet yaptık. Serkan Akın,  yeryüzünü Rabbimizin emrettiği gibi i‘mâr edip, “ma‘mûr” kılmaya ve böylece kendi “umrân”ımızı yeniden ihyâ etmeye kendini adamış gerçek bir mi‘mâr”. Hem düşünce hem de uygulama adamı. Fikirlerini yazmayı da ihmal etmiyor. “Mescid merkezli hayat” hakkında yazdıklarının bir kısmını paylaşıyorum:  

‘Düşünce sistematiğimizin değişmesiyle yaşam şekillerimiz de değişti doğal olarak. Makinenin üretim gücünün ve betonarme apartman yapma teknolojisinin önlenemez yükselişi zamanla bizi esir aldı. Sonunda algı, yetenek, kapasite ve mekânsal imkânlarımızın çok ötesinde bir ortamda yaşamaya başladık. Nikâha, evliliğe, mahremiyete, helal kazanca, kanaate, mesleklere, selama, barışa, komşuluğa, huzura, mescid merkezli, sürekli ibadete dayalı ve mahalle ölçekli bir arada yaşama yani cemaat halinde olma özelliğimizi kaybettik. Mescid merkezli mihrab önderliğindeki hayat, modern, seküler ve laik bir forma büründü. Din ve temel dini ibadetler ile örfe dayalı ritüeller hayatımızdan yavaş yavaş çekildi. Evlilik ve cenaze törenleri, bayramlar ve özel dini günler… yeni şekillere büründü.

Apartmanlardaki komün hayat, büyüyen kentlerdeki yeni yerleşim modelleri ile birbirinden uzaklaşan tanıdık, akraba ve komşular, TV’nin hayatımıza girmesiyle aile içi sevgi ve muhabbetin kaybı ve daha niceleri. Doğal, normal, örfî, dinî ve sünnetullaha uygun bir hayat şeklinin uzağında sancılı yıllar, dönemler ve insanlar. Yürüme mesafesindeki mescidler yok artık. Bırakın dert paylaşmayı, selam verecek komşu kalmamış. Artık ev inşa edilmiyor müteahhitten satın alınıyor. Fabrikalarda 3 vardiya çalışarak ancak eve ekmek götürülüyor. Sabah ve akşam iş ve ev yolunda trafikte geçirilen saatler. Tatil yılda 15 gün ya var ya yok. Gurbette geçen zor günler ve belki yılda bir köye gitme imkânı. Önce ev sonra da araba almak için çalışılan boş ve manasız uzun yıllar…

Mahalle, bizim terk ettiğimiz ve unuttuğumuz gerçeğimiz değil, geleceğimizi inşa edeceğimiz en sağlam yaşam modelimiz olduğu için gündemimizde olmalıdır. (…)

Makinenin icadı ile tüm çalışma ve üretim yöntemlerimiz değişti ya; lazım olduğu kadar üretmek yok oldu. Kışlık hazırlık yapmak tarihe karıştı. Her şey paketlenir ve bozulmasın diye doğası değiştirilir oldu. Evlerimizdeki ambar ve kiler yerini markete bıraktı. Komşudan ödünç almak kayboldu.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Gönül Vatan”dan “Müslüman Vakti”ne 19 Kasım 2024 | 76 Okunma Mücahid Âlimler 12 Kasım 2024 | 140 Okunma Âlimler birleşirse ümmet birleşir 05 Kasım 2024 | 98 Okunma Allah’ın İpine Yapışmak 29 Ekim 2024 | 78 Okunma Şehid Yahya Sinvar’ın ardından 22 Ekim 2024 | 168 Okunma