Geçen hafta, yüce Rabbimizin, “Ey iman edenler! Benim de düşmanım sizin de düşmanınız olan kimseleri velî (dost, müttefik, yönetici) edinmeyin…” (Mümtehıne, 1) ayeti çerçevesinde bazı uyarıları paylaşmıştık… İçinden geçtiğimiz şu kritik günlerde de, “mümin kardeşlerini bırakıp kâfirleri dost edinenler” hakkındaki bazı ilahi uyarıları ve kimi müfessirlerin yorumlarını görelim:
“Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost ediniyorlar. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Oysa bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.” (Nisa, 139)
Müminlerin asıl güvenecekleri, dayanacakları, kader birliği yapacakları kimseler iman kardeşleridir. Başka din ve ideoloji mensuplarına bu ölçüde güvenilemez. Eşyanın tabiatına göre onlara bel bağlamak risklidir… Güçlü olmak için müminleri bırakıp kâfirlere sarılan, onların himayelerine sığınan kimselerde aşağılık duygusu, özgüven eksikliği ve iman zayıflığı bulunması ihtimali kuvvetlidir. Mutlak güç ve üstünlük Allah’a aittir. Hiç kimse Allah’a...