“Bir toplumun yok edilişi adına yapılabilecek bütün cinayetlerin en şenisine sahne olmuş bir coğrafyada, mümine özgü, “olmazsa olmaz” namazı ikame etmenin güzelliğini anlamaya ve anlatmaya kendini adamış güzel insanlara selam olsun” diyen yazar Celaleddin Sipahioğlu, “Gözümün Nuru Namaz” günlerinden, “Namaz Gönüllüsü” olma mecburiyetinin doğduğu zamanlara” yolculuğunu şöyle özetledi: ‘Rahmetli Necip Fazıl’ın dizelerinde dile getirdiği, “Durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak! Haykırsam kollarımı makas gibi açarak!” anlayışını, namaz üzerinden gerçekleştirmeye çalışan kardeşlerimizin bir araya toplandığı namaz kampına iştirak ettik… Anladık ki kardeşlerimiz uyanıkmış, ayaktaymış, bir oraya bir buraya Allah adına koşuşturmaktaymış. Eylemler bir tohum gibidir, mümine düşen, tohumu toplumla buluşturmaktır; onları yeşertecek, başak verdirecek eylemin gerçek sahibi, hükmedenlerin en hayırlısı Allah azze ve celledir…’ Âmennâ… “Namaz delisi” merhum Dursunali...