“Ninova’ya Dönüş” isimli yeni kitabımız (#PınarYayınları) okuyucularımızla buluştu elhamdülillah.
Son yıllarda İslâm’a davet çalışmalarının giderek azaldığı hatta terk edildiği, tebliğ-tavsiye-irşat görevini üstlenmesi gerekenlerin de bu görevi önemsemez hale geldikleri yönündeki gözlem ve tespitler bizleri bu vakıa üzerinde ciddiyetle düşünmeye ve acil çareler aramaya yöneltti…
Doğrusu davet faaliyeti hassas ve zor bir iştir; Muhammed Sabbağ’ın ifadesiyle, ‘belki de işlerin en zorudur… Müslümanların var veya yok olmaları da buna bağlıdır…’ (İslam Davetçilerinin Vasıfları, s.18-19)
Bu tespitler, yüce Rabbimizin seçtiği davet öncülerinden Hz. Yunus’un (a.s.) davet faaliyetlerini son âna sürdürme, davet bölgesini ve halkını terk etmeme konusunda yeterli sebatı gösteremeyip balığın karnında sınanması üzerinden Resulullah’ın da (s.a.) onun gibi davranmaması, aksine sabırlı-sebatlı olması yönünde vahiyle uyarılmasını bize...