Son zamanlarda çeşitli vesilelerle Osmanlı Devleti’ne karşı saygı sınırlarını aşan ve hatta “düşmanlık” olarak tanımlanabilecek talihsiz beyan ve iftiraların kirli ağızlardan sıkça döküldüğüne tanık oluyoruz…
Gerçek şu ki, yıllardır her fırsatta Osmanlı ecdadımıza dil uzatan batıl(ı) devşirmelerin asıl amaçları, Osmanlı üzerinden İslâmiyet’le hesaplaşmak olmuştu; bugün de özellikle gençliğimizin yoğun ilgi gösterdiği Osmanlı Devleti’ne saldırarak, onun temsil ettiği İslâmî değerleri itibarsızlaştırmak istiyorlar.
Evet, Osmanlı Devleti’nin üzerinde yükseldiği temel değerler İslâm’la yoğrulmuştu. Bu hakikati iki tarihi vesika üzerinden hatırlatmak istiyorum. Birincisi, Osman Gazi’nin, oğlu Orhan Gazi’yevasiyeti:
“Ey oğul! Biricik vasiyetim şudur ki, Allah buyruğundan başka bir iş işleme! Bilmediğini ehlinden sorup öğren! İyice öğrenmediğin bir şeyi yapmaya kalkışma! Askerlerine in’am ve ihsanını eksik eyleme! Bil ki insan, ihsanın kuludur. Oğul! Din...