Abdullah Yıldız Yeni Akit Gazetesi

Peygamberimizin (s.a) Kur’ân-ı Kerim’i Açıklama Görevi

Aşır Aşır Kur’ân dersimiz devam ediyor. Nahl suresindeyiz. Nahl/44. âyette şöyle buyuruluyor: “…İnsanlara indirdiklerimizi onlara açıklaman için ve (üzerinde) düşünsünler diye sana...

25 Aralık 2018 | 421 okunma

Aşır Aşır Kur’ân dersimiz devam ediyor. Nahl suresindeyiz. Nahl/44. âyette şöyle buyuruluyor:

“…İnsanlara indirdiklerimizi onlara açıklaman için ve (üzerinde) düşünsünler diye sana Zikr’i (Kur’ân’ı) indirdik.”

Bu âyet Rasûlüllah’a “İnsanlara indirilenleri yani Allah’ın hükümlerini onlara açıklama (tebyîn)” görevini yükler. Efendimiz sadece bir nakilci değil aynı zamanda Allah’ın hükümlerini sözlü veya fiilî olarak açıklama, yorumlama, inananlara uygulamada örnek olma işlevine de sahiptir ki buna sünnet denir; sünnet de ilâhî irşadla gerçekleştiği için bir tür vahiy değeri taşır. Âyetten açıkça anlaşıldığı gibi Rasûlüllah’ın aslî görevi Kur’ân’ı açıklamaktır; şu halde onun Kur’an’a aykırı bir hüküm ve anlayış ortaya koyduğu kesinlikle düşünülemez (Kur’ân Yolu).

“Kendilerine indirileni insanlara açıklama” görevini Rasûlüllah hem dil ile hem de uygulamada yerine getirmelidir. Efendimizin kendi önderliğinde bir İslâm toplumu kurup onu Kitab’ın ilkelerine göre yönetmesi gerekir. Onun bu görevi, özellikle bir insan peygamber göndermenin hikmetini göstermek üzere anılmıştır. Aksi halde kitap bir melek aracılığıyla gönderilebilir veya yazılıp ayrı ayrı her insana verilebilirdi. Ama bu durumda, Allah’ın insanlara bir kitap göndermedeki dileği, hikmeti, rahmeti, nimeti yerine gelmiş olmazdı. Çünkü Allah’ın bir kitap göndermedeki amacı; onun bir insan tarafından parça parça sunulması, anlamlarının açığa kavuşturulması, itirazlara cevap verilmesi ve her şeyin ötesinde o insanın kendisini reddedip karşı çıkanlara, ancak Kitab’ı getiren birine layık bir tavır takınmasıdır. Dahası Peygamber, Kitab’a inananlara, hayatın her alanında rehberlik etmeli ve kendi mükemmel hayat tarzını onların gözü önüne sermelidir. Sonra onları bütün insanlara model oluşturacak örnek bir toplum haline getirmek için, Kitab’ın ilke ve öğretilerine göre eğitmelidir.

Bu ayet hem peygamber olarak bir insanın gönderilmesini reddedenlerin itirazlarını hem de Peygamber’in açıklamasına gerek kalmaksızın sadece Kitab’ın kabul edilmesi gerektiğini söyleyip hadisi inkâr edenlerin görüşünü çürütür. İkinci görüş, -taraftarları her neyi öne sürerlerse sürsünler- bu ayete aykırıdır. Sadece Kitab’ın kabul edilmesi gerektiğini söyleyenler şu görüşleri öne sürerler:

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Gönül Vatan”dan “Müslüman Vakti”ne 19 Kasım 2024 | 76 Okunma Mücahid Âlimler 12 Kasım 2024 | 140 Okunma Âlimler birleşirse ümmet birleşir 05 Kasım 2024 | 98 Okunma Allah’ın İpine Yapışmak 29 Ekim 2024 | 78 Okunma Şehid Yahya Sinvar’ın ardından 22 Ekim 2024 | 168 Okunma