Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen ve değeri vurgulanan yegâne ay Ramazan ayıdır. Orucun farz kılındığını bildiren ayetlerin hemen ardından Ramazan ayının insanlara doğru yolu gösteren ve hakkı bâtıldan ayıran Kur’an’ın indirildiği ay olduğu belirtilir ve bu aya ulaşanların oruç tutması emredilir (Bakara 2/185). Peygamber Efendimiz (s.a.) Ramazan ayı girdiğinde cennet kapılarının açıldığını, cehennem kapılarının kapandığını ve şeytanların bağlandığını (Buhârî, Savm 5; Müslim, Sıyâm 1,2); inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutan kişinin geçmiş günahlarının bağışlanacağını (Buhârî, Savm 6; Müslim, Müsâfirîn 175) ifade buyurmuştur.
Ramazan ayı geldiğinde Efendimizin (s.a.) manevi yaşantısında fark edilecek derecede bir değişiklik meydana gelir, bu ayda daha çok Kur’an okur, cömertliği doruk noktasına ulaşırdı (Buhârî, Savm 7; Müslim, Feżâ’il 50). Ramazan ayının son on günü girdiğinde geceleri ihya edip ev halkını uyandırır ve kendisini tamamen ibadete verirdi (Buhârî, Leyletü’l-Kadr 5; Müslim, İ’tikâf 7, 8).
İbadet, sabır...