Öncelikle, 24 Haziran Seçimi ile ortaya çıkan tabloyu; kadim ferasetine güvenmemiz gereken halkımızın seçimde “ne dediğini” doğru okuyup anlamaya çalışmalıyız. Milletimiz:
- Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın riyasetine desteğini artırarak sürdürmüş, ümmete liderlik yapacak güçlü ve yeni bir Türkiye’nin inşası için Başkanlık sistemine geçilmesini onaylamıştır.
- Ak Parti iktidarının ve belediyelerinin, icraatlarını da kadrolarını da yenileyerek kendine ciddi manada bir çekidüzen vermesi ve ‘fabrika ayarları’ istikametinde ıslah olması için uyarmıştır.
- Ak Parti ile MHP’nin “Lâ ğâlibe illallah” şiarında simgeleşen ittifakından memnun kalmış; “milli ve yerli” diye ifade olunan eksenin manevi ve İslâmî kodlarımızla beslenerek devamını arzulamıştır.
- Yıllar yılı Din’e ve dindar halk çoğunluğuna karşı konumlanan “yabancılaşmış oligarşik azınlığı” da onlarla yan yana saf tutan ‘safları’ da -mülahazaları ne olursa olsun- affetmemiş, cezalandırmıştır.