Umre, ömürde bir kez yapılması Hanefi ve Maliki mezhebine göre müekked sünnet, Şafii ve Hanbeli mezhebine göre ise farz olan bir ibadettir. Lügatta ‘ziyaret etmek’ anlamına gelen “umre” kelimesi, “ömür”, “imar” ve “tamir” kelimeleriyle aynı kökten geldiği için, ‘ömrümüze ömür kattığımız, hatalı ve kusurlu yanlarımızı tamir edip onardığımız ve adeta yeniden dirildiğimiz’ heyecan verici muhteşem bir ibadet olarak da tarif edilebilir.
Peygamber Efendimizin (s.a) örneklediği gibi, Kâbe’ye doğru yola çıktıkları istikametlere göre farklı mikat mahallerinde ihrama girerek umreye niyet eden Müslümanlar Kâbe’ye varıncaya kadar hep birlikte ve yüksek sesle telbiye getirirler: “Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk, inne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk, lâ şerîke lek.” (Buyur Allah’ım, buyur! İşte buradayım buyur! Senin ortağın yoktur. Buyur buradayım. Şüphe yok ki hamd, nimet ve mülk Senindir. Senin ortağın yoktur.) Bembeyaz ihramlarıyla (hanımlar normal elbise giyerler) bu dünyaya...