ABD bizi anlamıyor, peki biz ABD’yi anlıyor muyuz?
Sanmıyorum. “Vur fakat dinle” diye bir söz var. Vuralım, fakat karşı tarafı da anlayalım.
“ABD haklı olabilir mi” diye bir ihtimalden söz etmiyorum. Tamam ABD tarafından ciddi bir kafa karışıklığı, tutarsızlık söz konusu. Sürekli çelişkili açıklamalar yapıyorlar, neden?
Önce şunu görelim: ABD’nin yarım asırlık bir hayali vardı. Türkiye, “Küçük Amerika” olacaktı. Siz Demokrat Partiyi ve Menderes’i çok seviyor olabilirsiniz, ama aslında o da bu senaryonun bir parçası idi. Unutmayın bir zamanlar Küba krizinde, Domuzlar körfezi çıkartmasında ABD ile Rusya bir nükleer savaşın eşiğinden döndü. Anlaşma sağlandı da, Sinop’taki, Rusya’ya dönük atom başlıklı füzelerle, Küba’daki ABD’ye dönük Rus füzeleri takas edildi. Yani, Rusya için Küba neyse, ABD için Türkiye o idi.
“Alliance İsrailiyete” mezunu Bayar DP’nin derin gerçeği idi. Fulbright Ecevit de, Gülek de CHP’nin derin gerçeği idi. Sol da, sağ da yeniden dizayn edilecekti. Sağ milliyetçiler ve muhafazakarlar olarak bölünecek, sağ ve soldan karma bir neo liberal grub oluşturulacaktı.