Abdurrahman Dilipak Yeni Akit Gazetesi

Ah bu FETÖ’cüler!

Yine bunlar yeni bir tezgahın peşindeler. “26 Aralık’ı bekleyin” diye fısıldaşıyorlar.. Her seferinde yeni bir tarih, yeni bir iddia, yeni bir umut. Medyumlar ordusu hazır kıta, hemen harekete geçiyor. Farkında...

14 Aralık 2016 | 6.607 okunma

Yine bunlar yeni bir tezgahın peşindeler. “26 Aralık’ı bekleyin” diye fısıldaşıyorlar.. Her seferinde yeni bir tarih, yeni bir iddia, yeni bir umut. Medyumlar ordusu hazır kıta, hemen harekete geçiyor.

Farkında mısınız ablalara hâlâ tam olarak dokunulmadı. Kadınlarda aidiyet duygusu daha yüksek.. Ablalar ezoterizme daha yakın. Daha çok hipnotik etki altında kalıyorlar.. Cemaat bu anlamda sosyal media ve ablaları kullanmaya devam ediyor.. İstihbarat kanalları da “çenesi düşük” kadınların üzerinden aslında bol bol istihbarat topluyor olmalılar. Hem de sadece MİT değil, herkes.. Ablalar herkes için açık istihbarat alanı.

Yurtdışına kaçanların hali perişan. Eşleri muvazaalı boşanma davası açıp, hem aklanmak, hem malı kurtarmak, hem de daha sonra pasaport alıp bir bahane ile gidip eşi ile buluşma tezgahı peşinde.. Hoş, gitseler iki hafta sonra kavga ederler.. Bu işler böyledir.. Zaten psikolojileri bozuk, ne olacağı belli değil. Korkuları umutlarında fazla.. Paniklemiş durumdalar.. Kime inanacaklarını bilmiyor. Sürekli yalan söylüyorlar dışa karşı. Akraba, arkadaş kalmadı. Herkesten şüpheleniyorlar bu arada.. Azalmayan, artan nefret karşısında giderek psikolojileri daha da bozuluyor.

Bu dışarı kaçan, ya da tutukluluk hali sona erince dışarı kaçma hayali kuranlar var ya, onların hali daha da vahim. Gittikleri, sığındıkları, kaçtıkları ülkelerde, ya o ülkelerin istihbaratlarının oyuncağı olacaklar, ya da kaçtıklarına kaçacaklarına pişman olacaklar. Malı, parası varsa hepsine el koyarlar. Sonra ya ortadan kaldırılırlar, ya intihar ederler. Kimilerinin de zaten bozuk olan psikolojileri daha da bozulur. Sonları malum.. Kaçma planı yapanlar, kaçtıklarına, kaçacaklarına pişman olurlar.

Sanırım, bunların aile ve yakın çevrelerinin psikolojik açıdan rehabilite edilmeleri gerek..

Teolojik açıdan da bunlara dönük yayın yapmak gerekebilir. Bunların kafalarındaki suali mukadderlere cevap vermek gerek..

Bu arada FETÖ’cülerin avukatlığını üstleneceklerine önerim var. Önce, herkesin savunma hakkı var. Suçlu da olsa.. Kimse suçundan fazla ceza almamalı.. Savunma suçluyu suçsuz çıkartmak için olmaz, olamaz, olmamalı. Birileri eğer birilerine büyük paralar vererek, polisi, savcıyı, hakimi satın almayı düşünüyorsa, yapan da, aracı olan da yaptıran da en ağır şekilde cezalandırılmalı.. Sanığı “yolunacak kaz” gibi görmek de ahlaki değil, öte yandan.

Bazı avukat arkadaşlarla konuşuyorum. Sanık, etkin pişmanlıktan yararlanmayı kabul etmeli. Suçsuzsa, tamam. Ama örgüt üyesi ise, altını, üstünü, yanındakini anlatmalı. Sadece 17-25 sonrası değil, öncesini de. Sorulmasa da.. Anlatır serbest kalırsa, yarın anlatmadığı bir şeyden dolayı tekrar içeri alınabilir. Avukatlar, hem etkin pişmanlık konusunu sözleşmeye şart koymalı, hem de söylemediği şeylerden dolayı yeniden sanık durumuna düşmesi, tutuklanması durumunda kendini güvenceye almalı..

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şimdi veda vaktidir 01 Eylül 2022 | 7.669 Okunma Devlet adamına saygı 31 Ağustos 2022 | 2.135 Okunma Yasa yapmak 30 Ağustos 2022 | 905 Okunma Bana güven, gerisini merak etme sen 29 Ağustos 2022 | 3.081 Okunma Çorba sever misiniz? 28 Ağustos 2022 | 1.603 Okunma