Hani “sütten ağzımız yandı ya, yoğurdu üfleyerek içiyoruz”.. Halk arasında bir deyiş var; “gelen gideni aratmasın” diye. Bir de “Tosya’ya pirince giderken evdeki bulgurdan olma” deyimi var.
Erdoğan’ın çıkışı önemli idi. “Metal yorgunluğu”ndan söz etti, topyekûn bir uyanıştan ve yenilenmeden söz etti. “Değişim” dedi.
Söyleyeyim, Taban’ın MKYK’daki değişim konusundaki beklentisi daha yüksekti.. Teşkilatta, Kabinede daha fazlası bekleniyor.
Ben dışarıdan bakıyorum, içeriden görünen gerçekler, dengeler daha farklı anlaşılan..
Hani “sapla saman birbirine karıştı” deniyor ya, korkulan şu, altınla cüruf birbirinden ayrılacak da geriye kim kalacak.. Bir yandan manken kızlar, öte yandan anam gibiler.. “Sonunda alavere-dalavere olmaması gereken birileri pat diye yönetime gelir” korkusu çok yaygın..
“Münafık” karakterli adamlarda “Şeytan tüyü” var. Kaz gelecek yerden tavuk esirgemiyorlar.. 40 yerden tezkiye ile geliyorlar. Kanaat önderleri, vakıf, dernek herkes peşinde.. Tabiri caizse 5 kuruşluk işi 15 kuruşa yapıyor, 5 kuruşunu dağıtıyor, ondan iyisi çok..