Faşizmin önlenemeyen yükselişi.. Batıda liberal demokrasinin, sosyal demokrasinin sonu.. Faşistler ya iktidar ya da ana muhalefet konumundalar.. Seçim bıçak sırtı. Amerikan seçimindeki gibi, kim seçilecekse az bir oy farkı ile seçilecek. Bu da hesaplaşmanın, inatlaşmanın, iktidar-muhalefet ilişkisinin keskinleşeceği anlamına geliyor..
Dünyaya, liberalizm, demokrasi, insan hakları dersi verenler, kendileri laf ile aleme akıl verirken kendi evlerinde işlerin hiç de iyiye gitmediğini gösteriyor.. Bu gelen faşizmin ayak sesleridir. Bu gelen kapitalizmin krizinin sebeb olduğu çöküşün ayak sesleridir..
Şimdi yeniden sormak gerek, “Hangi Batı” diye! Batı tarihini muhteşem bulanlar ve batının vazgeçilmez olduğunu söyleyenler gerçekleri görmek istemeyenlerdir..
AB’nin Türkiye ile ilişkisini dondurması ve şu dolar krizi bazı konuları yeniden düşünmemiz için bir fırsat oldu. Bu bakımdan bizim için bela gibi görünen bir hayra vesile oldu.
Batı aklı ile birlikte vicdanını da kaybetti. Akılsızca işler yapıyorlar. Yaptıkları işin önünü-sonunu düşünmüyorlar. Öfkeleri akıllarından çok daha büyük. Bir güç zehirlenmesi yaşıyorlar.. Belki yaptıklarının farkında değiller ama kendi cehennemlerine sırtlarında odun taşımaya devam ediyorlar.. Aileyi kaybetmişler, hâlâ özgürlük diye “eşcinsel evliliği”ni ve “uyuşturucunun serbest bırakılması”nı konuşuyorlar..