Bayır diye vadi’ye derdik biz eskiden.. Bayıraşağı koşar, bayır yukarı tırmanırdık. Bucak, nahiye, köy, mahalle gibi bir yönetim birimi idi. Partilerin bucak teşkilatları olurdu. Şimdi Suriye’de Bayırbucak Türkmenleri ile ilgili olarak hafızalarımız yeniden canlanıyor.
Suriye dediğiniz ülke ile biz 100 yıl önce tek devlettik.. Aramıza bu sınırları biz çizmedik. Maraş, Ayıntap, Antakya, Urfa dediğiniz yerlerin önemli bır kısmı Bilad-ı Şam-Şerife bağlı idi.. Bugün Bilad-ı Şam sınırları içinde 5 devletin tamamı, 4 devletin sınırlarının bir bölümü vardı.
Hilafete bağlı toprakların bugün 110 ülkede bakiyesi var.. Ve bu hal ve sorumluluk bugün TBMM’nin hak ve sorumluluğu altında. Hilafet onun için ilga edilmedi. Edilemedi. Onun için yeniden elbette bir gün, mutlaka yeniden gündeme gelecek.. Onun için birileri Beştepe külliyesindeki 1000 odanın sebebi hikmetini sorguluyor.
Biz bugün Gürcistan’ın garantörüyüz. Irak’ın garantörüyüz. Ankara Anlaşmasında Musul, Kerkük, Suriye’deki memalik ve nüfus da masaya yatırıldı. Ankara Anlaşmasına Kasımpaşa Konferansından geldik. Cemiyeti Akvam üyeleri, 1. Dünya savaşı sonrası konuyu masaya getirdiler. Ama İstanbul mu, Ankara hükümeti ile mi yola devam edilecekti, bu belli olmadığı için, çalışmalara ara verildi ve daha sonra Kasımpaşa’da yarım kalan konular Ankara Anlaşması ile neticelendirildi.. Bunlar toplumun ilgisinde olan konular değil.. Okullarda öyle geçiştirilir gider.