Hani bir savcımız vardı, Eyyüb Akbulut adında. Genç. Babası ona Eyyub Nebi’nin adını vermiş. Eyyüb aleyhisselamın mezarı Viranşehir’e bağlı Eyyüb Nebi köyündedir. Eyyüb aleyhisselamın şifası olan su için Kur’an-ı Kerim’de “iç ve yıkan” denir. Şimdi bizim Eyyüb’ümüze sabır gerekiyor, Eyyüb nebi misali.
Yargılayanların da yargılanacakları bir gün var. O gün herkes yaptıklarından ve yapması gerekirken yapmadıklarından, söylediklerinden ve söylemesi gerekirken söylemediklerinden de yargılanacak. O büyük yargı günü, Kiramen Katibin’in akıllardan ve kalplerinden geçenlere kadar her şeyi kaydedildiği kitabı sağından verilenlere ne mutlu, vay o kitabı solundan verilenlere.
Mahkemeler normalde “Millet adına” karar verirler. Ama artık yeni normal dönemde DSÖ adına, kendilerini dünyanın egemeni ilan eden, insanlığa İlah’lık ve Rab’lik taslayan, zamane firavunları adına veriliyor.
Yargı her şey değil. Sokrat’ı yargılayanlar binlerce yıldır yargılanıyorlar ve daha yargılanacaklar da!
Yargıya...