Can Dündar duruşması devam ederken, Anayasa Mahkemesi kararı ile tahliye edildi ve o da kaçtı.
Sonuç, kendinden sonrakilerin tahliyesine engel oldu. Çünkü kaçma riski açık ve yakın bir tehlike olarak toplumda genel bir kanaat haline geldi. Aslında yargılanması devam etse idi, muhtemelen basit bir ceza alıp o da ertelenebilirdi, ya da beraat edebilirdi.
Ama kaçtı. Gitti. Batı medyasına, siyasına sığındı. Oradan Türkiye aleyhine konuştu. Bu şekilde kamuoyu gözünde mahkûm oldu.
Batı ne yaptı! Can Dündar’ı ucuz bir tetikçi olarak kullandı. Onu bitirdi. Artık onun Fehriye Erdal’dan bir farkı yok. Batı’nın içimizdeki adamı olarak görüldüğünden en yakın dostları bile onu sahiplenmiyor, savunmuyor.
İktidara karşı Can Dündar’dan daha fazla öfke duyanlar Can Dündar’ın başına gelenlere bakıp susuyorlar. Cezadan değil, hain ilan edilmekten korkuyorlar.
Can gitti, aslında yargı da kurtuldu, AK Parti de. Türkiye de kurtuldu. Can batıyı başına bela aldı, batı da Can’ı başına bela aldı. Birbirlerini buldular.