CHP kavga etmek zorunda. Kim olursa olsun kavga etmeli ki, içeride birliğini koruyabilsin.
CHP dışarıda kavga edecek birini bulamazsa, kendi içinde kavga eder. Kongre sürecinde yaşananlar bunu ortaya koyuyor.
Muhalefet, sadece muhalefet, ne olursa olsun muhalefet.. Bunu kendileri de itiraf ediyor. Bir teklifleri yok. İktidar ne derse aksini söylemeyi marifet sayıyorlar.
Doğrusunu söylemek gerekirse Kılıçdaroğlu da bunu çok iyi yapıyor. Yani bu anlamda Kılıçdaroğlu son derece başarılı. Haklı olup olmaması ayrı bir konu. Yenilip, yenilmemesi de önemli değil. Sonuçta her seferinde kendi küllerinden dirilip yoluna devam ediyor.
Kılıçdaroğlu savaşarak geri çekilmeyi başarı olarak görüyor. Parti imtiyazlı konumunu ve geleneksel ideolojisini terketse bitecek. Yani yeni bir yol, yeni bir yön partinin sonu olur. Çünkü parti kendi içinde 40 parça. Çoğu Kemalist de değil. Hepsi Kemalist olduğunu söylese de, onlar da artık Kemalizmle daha ileriye gidemeyeceklerini biliyorlar. Ama ona sıkı sıkıya sarılmak zorundalar. Çünkü onları bir araya getiren tek değer o. İmtiyazları da bu değerden kaynaklanıyor. Aslında Kılıçdaroğlu dışında kim gelse, partiye yeni bir kimlik kazandırmak zorunda. 19. yy sonunda oluşan kavram ve kurumlarla 21. yüzyılı açıklamak mümkün değil.