Oyunlar, çizgi filmler, çocuklarınıza sanal bir dünya sunuyor ve onların hayal kurma kabiliyetlerini köreltiyor. Şuuraltlarını sömürüyor, onların reflekslerini kaydederek, çocuklarınız bilgisayarda oynarken, bilgisayar onunla oynuyor aslında.
Çocuğunuz bilgisayarı kullanmıyor, bilgisayar çocuğunuzu kullanıyor. O ekrandaki görüntü ile oynarken, bilgisayarın ekranı evin içini görüyor ve dinliyor. Adım adım büyük gözaltı gerçekleşiyor. Sizin bütün mesajlarınız ve etkileşimlerinizle ilmek ilmek çözülüyorsunuz.
Burada yapay zekanın subliminal yöntemlerle zihninizi okumaktan öte zihninize yükleme yaptığının farkında mısınız.
Çocuklarımızı çalıyorlar farkında mısınız. Onların tüketim ve davranış alışkanlıklarını dönüştürerek DNA’larıyla oynuyorlar ve cinsiyetlerini dönüştürmeye çalışıyorlar.
Bir çocuk, “ben insan olmak istemiyorum, motorlu kaykay olmak istiyorum” der mi? Diyor çünkü çocuk insan olmak istemiyor. Hep kötülük yapıyor, öldürüyor. Ama kaykay sürekli geziyor, konuşuyor, uçan...