Dikkatli olalım, hem de çok dikkatli. Okçu tepesindekiler mevzilerini terk etmesinler. Sabırlı olacağız..
Bütün kurumların, sadece bakanlıklar değil, yerel yönetimler, odalar, holdingler genel sekteterlik kadroları, özel güvenlik ve korumalarını, mali işler, bilgi işlem, personel birimlerini, görevde olan babasının oğlu da olsa tepeden tırnağa gözden geçirmesi gerekir. “Fitne zamanlarında şüphe ile kendinizi koruyacaksınız!”
Hiçbir ihbarı, “imkansız” diye reddetmeyin. “Olmaz, olamaz” demeyin, “olmaz olmaz”.. Sonra ağır bir bedel ödersiniz.. Ama her iddiaya da inanmayın, bunlar iftira da olabilir, çoğu gerçek de olmayabilir.. Ama bir kenara not edin ve bir daha gözden geçirin.. Bu iddiaların muhatabı babanız da olsa! Bu konuda kendi nefsinize de fazla güvenmeyin. En büyük düşmanımız nefsimiz, onun işbirliği içinde olduğu Şeytan ve Şeytan’ın dostlarıdır.. “Güvenmek güzeldir, ama kontrol etmek daha da güzeldir.”
Öfkeyle kalkmayın, zararla oturursunuz. Acele etmeyin, geç de kalmayın. Sabırlı olalım..
Kahinlere ve kehanetlere iltifat etmeyelim. İhtimalleri ve muhtemel gelişmeleri not edelim. İstişare ve şûra yapalım.. Olay çıkarsa yatıştırıcı olalım. Sosyal mediayı kullanalım ama her habere inanmayalım.. Sosyal media “bulanık su” gibidir.. “Bataklık gülü”dür. Bataklık güllerinden kaçınmak gerekir.
Çevrenizdeki şüphelileri ve şüpheli olayları yetkili mercilere bildirelim. İhkak-ı hak, cürm-ü meşhud ve nefsi müdafaa dışında yok.
Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir..