Evet, dün kaldığımız yerden devam edelim.
İspanya’da biliyorsunuz sosyalist bir hükümet kuruldu. Sağcı Halk Partisi (PP) lideri Mariano Rajoy, yolsuzluk iddiaları ile verilen gensoru sonucu düşürüldü ve Sosyalist Parti (PSOE) lideri Pedro Sanchez, yemin ederek göreve başladı. Pedro Sanchez, Madrid’deki Zarzuela Sarayı’nda Kral 6. Felipe’nin önünde yemin etti. İspanya tarihinde ilk kez “İncil veya haç”a yer verilmeyen yemin töreninde Sanchez, Anayasa’ya el basarak yemin etti.
Dünyada krizin kapsama alanı dışında kalan tek bir ülke bile yok. Aslında bu kriz yapısal, dünyanın liderliği iddiasındaki ülkelerin dayandığı kavramlar ve kurumlar çöktü. Din, tarih, gelenek, bilim, sanat, aile her şey tartışmalı hale geldi. Gençler gelecek için umut vermiyor. Çevresel felaketler insanlığın ufkunu karartıyor.
Biliyorsunuz G7 üyesi ülkelerin maliye bakanları geçtiğimiz günlerde Kanada’da üç gün süren bir toplantı yaptı. Grubun 6 üyesi ile AB, ABD’nin yeni gümrük tarifelerine karşı birleşerek, Washington’a rest çektiler. G7’nin dönem başkanlığı, 1 Ocak 2018 itibarıyla bir yıllığına İtalya’dan Kanada’ya geçti. G7 dönem başkanı olarak Kanada, 8-9 Haziran’da Quebec eyaletinin Charlevoix kasabasında 44. G7 Liderler Zirvesi’ne de ev sahipliği yapacak. 1998’den 2014’e kadar 8 ülkenin üye olduğu ve G8, 2014’te Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi nedeniyle gruptan çıkarılmasının ardından G7 olarak anılmaya başlanmıştı. G7 dünyanın en gelişmiş 7 ekonomisinin temsil edildiği Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İngiltere ve ABD’den oluşuyor.
AB sıkıntılı, BM sıkıntılı, NATO sıkıntılı, IMF sıkıntılı, UNESCO sıkıntılı. Sıkıntılı olmayan uluslararası bir örgüt de yok. İslam, Arap, Afrika, Asya, Latin Amerika hangisini sayarsanız sayın.