Ama bunların çoğu “Akaid”, “Siyer”, “Kelam” nedir desen bilmez. Bilmediklerini de bilmezler!
“Tarih” desen aynı. Mefahirden ibaret hikayeler.
Gelenekten kopuk bir hayat yaşıyorlar zaten. Kullandıkları kelimelere bakın, giydiklerine yediklerine, içtiklerine, imrendiklerine, benzemeye çalıştıklarına, varmaya çalıştıkları yerlere bakın; bunların “kim” oldukları konusunda bir şey söyleyebilir misiniz! Bunların “alameti farika”ları ne!
Geçen gün gazetelerde, ‘Dağdaki çobanın oyuyla bunların oyu bir’ başlıklı bir haber vardı. Bir televizyon kanalında bir yarışma programına katılan yarışmacılara sorulan, “Yeni doğmuş, sütle beslenen sığır yavrusuna ne denir?” şeklindeki bir soruya verdikleri cevap günün konusu oldu.
Yarışmada sorulan soruya verdikleri cevapla tartışılan gençlerle ilgili Ahmet Hakan, ‘Dağdaki çobanın oyuyla bunların oyu bir’ başlıklı yazı kaleme aldı: