İlker Başbuğ’un açıklamaları kafa karıştırdı. Bakın, sapla saman karışmamalı. Ergenekon ve Balyoz hayali bir dava değildi.
Başbuğ diyor ki, “Seminer dosyaları Genelkurmay’dan nasıl dışarı sızdı araştırıyoruz.” Yani olayı aslında doğruluyor.. Zaten Çetin Doğan da Hurşit Tolon da bu düşüncelerini sağda solda uluorta seslendiriyorlardı. Bir sır değildi bunlar..
Bu haltlar o zaman TDK’da ilk kez yenmiyordu. Bunlar dilerim dünkü Türkiye’de kalır.
Söylediklerinin 2. kısmı önemli. Birileri bu bilgileri kaydedip, bunlara ekleme ve çıkartmalar yapılmış. Bu rezalet. Bu bilgilerin iyi niyetle, bir darbe planını, ordu içindeki hukuk dışı bir yapılanmayı deşifre etmek için yapılmadığı görülüyor. Yani Baransu ve ona bu bilgileri verenler bir projenin parçası. Zaman ya da Taraf da bu anlamda bu projenin bir parçası.
Bana kalırsa, Paralel yapı ve Ergenekon-Balyoz davası birleştirilerek yeniden açılması gerek. Bu iki blok dava kapak-tencere ilişkisine sahip. Bu iki dava birlikte ele alınmazsa bu işin bir yanı hep eksik kalacak.