ABD; PYD ve PKK’yı bilmiyormuş! Ankara’da gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında daha önce gün içerisinde Erdoğan ile de bir görüşme gerçekleştiren ABD’li Senatör Lindsey Graham, Hulusi Akar’ı makamında ziyaret ederek iki ülke arasındaki sorunları yeniden gözden geçirdiler!. Fransa “DAEŞ hâlâ bölgede” diyor. ABD “bitti” diyor. Dün PYD, ABD ile ortak devriye geziyordu. Bugün nöbeti Ruslar aldı. Siz bu işten bir şey anladınız mı?
ABD FETÖ’yü bilmiyormuş! 15 Temmuz’la bir ilgisi yokmuş! Öyle ya, dosyalar gönderiyoruz, heyetler gidiyor, heyetler geliyor, ikna turları devam ediyor.
ABD BÇG’yi de bilmiyordur. Komedi. Dikkat ederseniz, darbe soruşturmaları ya da terör soruşturmalarından hiç birinde ipin ucu sınır dışına çıkmıyor. Orada duruyor. Eşeği dövemeyince semerini tekmeleyip duruyoruz. Sonunda Erdoğan gerçeği kısmen açıkladı, “ABD’nin terör örgütleriyle yaptıkları ortaklıktan memnun değiliz” dedi. Ve açıklamanın devamı: “PKK, PYD ve YPG Kürtleri temsil etmiyor, John Bolton çok ciddi bir yanlış yapmıştır”. Aslında o yanlışı yapan Bolton değil. Bolton o yanlışı dillendiren ilk kişi de değil, son kişi de olmayacak. Yanlışın merkezinde, yasaması, yürütmesi, yargısı, silahlı kuvvetleri, istihbaratı ile ABEDE var!
Dostlarımız ve müttefiklerimiz boş durmuyor: “AA muhabirine konuşan Muhammed, “Roj (Suriyeli) Peşmergeleri komutanları ile PYD’liler, dün ABD’nin himayesinde Suriye’nin kuzeyinde bir araya gelmişler”.
Herkesin bildiği bir sır var. DAEŞ’i örgütleyen de ABD, DAEŞ bahanesi ile ortaya yerleşmeye çalışan da ABD. ABD Müttefiki olduğu bir ülkeye karşı, o ülkede terör faaliyetleri yürüten bir terör örgütü ile işbirliği içinde. Bunun bir aklı, ahlakı, mantığı, hukuku, meşruiyeti olabilir mi? İşte ABD tam da budur ve ABD bu konuda batıdaki tek ülke de değildir. Bunların kullanmayacakları hiçbir değer yok. Demokrasi dedikleri şey “Demokratik bir illüzyon”dan başka bir şey değil. Çevrecilikleri de, İnsan Hakları, Hukuk devleti konusundaki tutumları da farklı değil.
Hiç öyle debelenmeye gerek yok. PKK ve PYD’yi eğiten donatan, örgütleyen ABD’dir. PKK’nın Suriye kolu olan PYD’nin öne çıktığı SDG’nin içinde bir “Haçlı Ordusu” gizlidir. Ve bu çekirdek, bölgede Türkiye, İran ve Rusya’ya karşı kurulmaya çalışılan, içinde Suudiler, BAE, Mısır ve İsrail’in olduğu, BOP yerine ikame edilmeye çalışan “Arap NATO”su dedikleri, Osmanlının son zamanında İngilizler tarafından, işbirlikçi Arap aşiretleri üzerinden oluşturulan askeri güce benzer bir güç oluşturmaya çalışıyor. İşte bu SDG da bu muhayyel orduya entegre edilecek askeri bir güç olarak düşünülüyor. Bunu görelim. Onun için ki, ABD Türkiye’nin Suriye’ye girmesini istemiyor.