İlk iddianameler mahkemelere gönderilmeye başladı. Sırada iddianamelerin kabulü var. Tabi iddianamelerin sanıklara tebliğ edilmesi ve duruşma gününün belirlenmesinden sonra yargılamalar başlayacak.. Bunlar ilk iddianameler. Daha bunların arkası gelecek.. Yeni iddianameler, ek iddianameler, daha ince uzun bir yolun başındayız..
Zaten hâlâ gözaltılar devam ediyor.. Ele geçen belgeler ve sanık-tanık ifadelerinin henüz değerlendirilmesi tamamlanmış değil. Şok edici, dudak uçuklatan türden iddialar gündeme gelecek.. İtiraflar, gizli tanıkların anlattıklarından sonra örgütte ciddi çözülmelerin olması muhakkak..
FETÖ davasının başlaması Kasım sonunu bulur.. Mahkeme davayı çok yüklü bulup duruşma gününü yeni yıla da bırakabilir. Bu arada; FETÖ’cüler Türkiye’yi kaosa sürüklemek için fırsat kollayacaklardır.. Ellerinden geleni arkalarına koymayacaklar. Ama yapacak fazla bir şeyleri de yok. Ağababaları, her şeyi yüzlerine gözlerine bulaştıran FETO’nun daha fazla başlarına bela olmasını istemiyorlar.. Beyaz efendilerinin gözünde FETO’nun itibarı, karizması yerle bir.
Duruşmalarda izleyecekleri strateji konusunda fikir birlikleri yok.. İnkâr ve bütün bu olanları “Tiyatro” diye suçlama planları suya düştü.. Yani meydan okuma, kararlılık ve cesaret gösterisi yok.. Gülen’i savunmayacak, sahip çıkmayacak, suçsuz olduklarını söyleyip, ser verip sır vermeyecekler. Kol kırılacak yen içinde kalacak. Ağızlarından damlayan kanı “kızılcık şerbeti içmiştim” diye gizlemeye çalışacaklar. Üç maymunları oynayacaklar yani.