Erdoğan söyleyeceğini söyledi.. Ama henüz ABD’den somut bir adım yok.ABD’den somut bir adım atılmayınca, AB ülkelerinden bu yönde bir tavır ortaya koyulmadıkça birçok ülkeden benzer bir beklenti içine girmek mümkün değil.
ABD’nin tavrını netleştirmesi için Kasım ayını beklemek gerek..Demokratların da, Cumhuriyetçilerin de Yahudi ve Ermeni lobisinin desteğine ihtiyaçları var.. Her iki lobi de Ankara ile değil Pensilvanya ile yakın ilişki içinde.
O zaman Gülen’in iadesi için de, Yunanistan’daki FETÖ’cüler için de bekleyeceğiz.. Ve tabi AB ülkelerindeki FETÖ’cüler için de..
Durum bu olunca FETÖ’cüler ne yapacaksa Ekim ayı içinde yapması gerekiyor.. Ekim ayı hem FETÖ, hem HDP-PKK-PYD için, hem de DAEŞ için olmak ya da olmamak anlamında bir önem taşıyor..
Amerikan seçimlerinin galibi Cumhuriyetçiler olursa FETÖ yılbaşını beklemeden ülkeden ayrılır. Çünkü kalırsa başına daha kötü şeyler gelebilir... Seçimi Demokratlar kazanırsa, Kasım - Aralık içinde Gülenkendine gidecek yeni bir ülke bulmak zorunda kalabilir.. Onun için tek kurtuluş Ekim ayında 15 Temmuzun devamını getirmek..
Demokratlar daha fazla Gülen’i sırtlarında taşımak istemeyeceklerdir..Gülen’in ABD’ye vadedeceği bir şey yok. Ama vereceği ciddi zararlar söz konusu.. PKK, HDP, PYD de aynı durumda.. Ankara, Suriye’de El Bab’a doğru ilerliyor.. TSK, 40 ülkenin 40 ayda yapamadığını 40 günde yaptı. NeDAEŞ kaldı, ne PYD.. Salih Müslim’e de birileri “yavaş ol” demiş olmalı ki, hemen ağız değiştirdi, “Tek bir Suriye”den söz etmeye başladı..