FETÖ’nün işi zor. Her gelen gün, geçen günleri aratıyor. Mahkemeler karar vermeye başladı. Her gün yeni itiraflar geliyor. Bir yandan da yeni gözaltılar devam ediyor. FETÖ’cüler artık geri dönüş hayallerinden vazgeçip paçalarını nasıl kurtaracaklarının hesabını yapmaya başladılar. Sığındıkları ülkeler de bunlardan nasıl kurtulacakları hesabını yapıyor artık.
FETÖ biraz teolojik, biraz ezoterik, biraz politik bir yapı. Ciddi bir fon yönetiyorlar. Ama bütün bu yapıyı bir arada tutan şey, dinden önce ezoterizm. DİB raporunda FETÖ’cülerin ezoterizmi konusunda önemli bilgiler var.
Ezoterizm, aslında sadece FETÖ’cülerde yok, maalesef memleketimizde çok yaygın. Hemen her dini toplulukta bilir-bilmez bu işlerle ilgilenen birileri var.. Sadece dindar çevrelerde değil, ateist, ya da laikçi çevrelerde de durum çok da farklı değil.. Onlar da NLP, TM (Transandaltall Meditasyon), ya da “Uzaydan gelecek canlılar” üzerinden gidenler sonunda aynı kapıya çıkıyorlar.. Son olarak Hawking de uzaylılara taktı kafayı..
Diyanet’in raporunda Gülen’in 1995 yılında İzmir’de basılan “Fasıldan Fasıla 2” adlı kitabında, “İstesek biz de cinlerle meşgul olabilir ve onları bazılarının üzerine salar hatta akılları ile de oynayabiliriz. Ama hiçbir peygamber bu yolda yürümemiş tebliğ ve irşadına bunları bulaştırmamıştır” dediği belirtiliyor.
Gül çok daha eskilerden bu “gayb hazineleri”, ebced ve cifir hesapları ile ilgili biri. “İnancın Gölgesinde 1” isimli eserinde “Şimdiye kadar ele almaya çalıştığımız ruhu geliştirmek suretiyle gelecek adına ruhla kontak olma, keşif ve keramet, hiss-i kablel vuku, telepati, içten geçenleri okuma, medyumluk ve yoga, ruh ve cin çağırma gibi hadiselere her mümin muttali olabilir. Bunlar bazıları için üç aylık bir çalışmayla elde edilebilecek şeylerdir” diyor.
Gülen bu metotla geleceği okuma çabasında biraz da. İnsanları etkileme konusunda da büyük ölçüde bu becerisinden yararlandığı anlaşılıyor.